Her toplumda sıralanıp giden insan tipi tanımlamaları vardır. Bazı İnsanlar; kendi kimliklerinin ne olduklarını bilirler ama kendilerini asla o tanımla ifade etmezler.
 
Ben Müslümanım, Ben ulusalcıyım, Ben demokratım, Ben milliyetçiyim, Ben çağdaşım, Ben laikim, Ben akılcıyım, Ben gerçekçiyim, Ben bilimsel düşünceye önem verenim, Ben dogmalara karşıyım Ben yurtseverim, Ben vatanseverim, diyenlervardır.
 
Bazıları ise olumsuz tanımlama yapmazlar. Ben Liboşum, Ben döneğim, Ben yağcıyım, Ben dalkavuğum, Ben yandaşım, Ben işbirlikçiyim, Ben ajanım, Ben hainim, Ben çıkarcıyım, Ben istismarcıyım, Ben münafığım, Ben sahtekarım, Ben hırsızım, Ben psikopatım diyeni duydunuz mu? Diyeni yoktur ama siz, bazı insanları, bu kimlikleri ile tanımlarsınız.
 
Son günlerde kullanılan kavram ise kardeşim, kardeşlerim, kardeşlerimiz sözcüğüdür!
 
Kardeş; ortak baba ve anneden gelen, kan bağına sahip çocuklar arasındaki yakınlık derecesidir.
 
Bir de ruhsal olarak uyumlu kişiler, kan bağına sahip olanlardan daha yakın olmaları halinde manevi yakınlık anlamında kullanılır.
 
Kardeşlik; çoğu kez de benzer düşünceye, inanca sahip olanlar arasında kullanılır.
İçtiği su ayrı gitmeyen arkadaşa ise son zamanlarda kanka yani Kan kardeşi deyimi kullanılır.
 
Hitap eden siyasiler, idareciler kardeş kardeşlerim sözcüğünü kullanıyor. Şimdi dürüst bir insan üç kağıtçı hain, işbirlikçi biri ile kardeş olabilir mi?
 
Aynı inanca sahip olmalarına rağmen biri hakkı gözetirken, diğeri dini istismar ederek bir şeylere sahip oluyorsa bunlar kardeş olabilir mi?
 
Biri vatanın yeraltı yerüstü kaynaklarına bu ülkenin insanı sahip olsun derken, diğeri yabancılara komisyon karşılığı satıyorsa bunlar kardeş, vatansever olabilir mi?
 
Biri toplumun milli ve manevi değerlerini korumayı yaşam amacı haline getirmiş diğeri ise ağzında ciklet yaptığı bu sözcüğü olabildiğince tersini yapıyorsa bunlarda kardeş olabilir mi?
 
Doğru konuşan biri, sürekli yalan söyleyen biri ile kardeş olabilir mi? Olmaz tabi ki!
 
Ama ne ilginç ki, siyasetçiler nutuklarında bu sözcüğe sıkça yer vermektedir. Oysa dürüst, namuslu, ahlaklı, vatansever olanlar olabildiğince bağırıyor; hayırrr ben seninle kardeş değilim olamam! Diyor ama kimse duymuyor. İstismarcılar için sesin ne anlamı var ki! Halk yığınlarını koyun sürüsüne dönüştüren zihniyet, çıkan sesleri ise susturmayı yol görmüşse yapılacak ne var ki?
 
Kardeşlik; slogan atmak, çeşitli sembollerle tezahüratta bulunmak, hoşgörüsüzlüğü bir ideoloji olarak dayatmak hiç değildir.
Kardeşlik; belli idealler, belli değerler etrafında buluşmak, bir gelecek vizyonu etrafında kenetlenmek, insanlığın tamamının huzur ve barışı adına tek yürek haline gelmektir. Ortak tarih ve kültür bilinci; insanları bir arada tutar, bir millet olarak geleceğe taşır.
Kardeşlik; bu ruhu oluşturabildiği, bu duygu iklimini güçlendirebildiği oranda kıymetlidir.
Kardeşlik, kendi milletine, kendi vatanına, ülkesine, onlarla birlikte tüm insanlığa, mazlumlara, mağdurlara ulaşmak, onlara el uzatma, onlara kucak açabilmektir.
Kardeşlik; bu nedenle asla ve asla salt kan bağına dayanmaz, ırkçılık değildir. Zira milleti teşkil eden ana unsurlar, kan bağı, genetik kodlar değil, tarihtir, kültürdür, ortak idealler, ortak değerlerdir. Aynı toprak parçası için, aynı bayrak için, aynı idealler ve değerler için şehit düşmüş ve aynı mezarlıkta yan yana yatan iki şehidi etnik kökeniyle, diliyle, kökeniyle, mezhebiyle birbirinden ayırmak şehitlere de, bu millete de, bu ülkeye de yapılacak en büyük haksızlık, en büyük ihanettir.
 
Kardeşlik te; bu ortak özelliklere inanmak, savunmak ve uygulamakla oluşabilir.
Kardeş olmanın özelliklerini haykırmak gerekir sanırım!
Kuru kardeşliğe, slogan kardeşliğine teslim olunmaması gerekir.
 
Günün Sözü: Güven duymak istersen, kişiliği önem ver, tanı.