İskoçya. Kızıl saçlılar ülkesi bağımsızlık için sandık başında. Bu satırlar yazılırken İskoç halkı akın akın sandık başına gidip oy kullanıyor idi. Evetle hayırların kamuoyu araştırma şirketlerince bine birlik oranlarla birbirine yakın olarak açıklanması ve elbette evetlerin önde çıkmasının yaratacağı sonuçlardan kaynaklı olarak Bileşik Krallık yöneticilerinin diken üzerinde hop oturup katlıkları tarihsel bir anı yaşıyoruz.
 
       Bağımsızlık referandumu için oy kullanacak. “Evet İskoçya” diyenlerin galip gelmeleri sadece İskoçya ve İngiltere için değil AB için de milat olacak diye düşünmekteyim. İskoçya 18 Eylül 2014 yani bugün itibaruyla tarihi bir karar verecek. Bağımsızlık referandumu için oy kullanacak. “Yes Scotland” (Evet İskoçya) diyenlerin galip gelmeleri sadece İskoçya ve İngiltere için değil AB için de, referandum bekleyen dünyanın başka bölgelerindeki halklar için de milat olacak.
 
       İskoçya ve Birleşik Krallık 18.09.2014 tarihini evet oylarının önde çıkması halinde hiç mi hiç unutamayacak. İngiltere, 1707 yılından bu yana İskoçya’yı egemenliği altında tutuyordu. İskoçlar kendi kaderini tayin etmek için bastırınca David Cameron yönetimi İskoçya Ulusal Partisi (SNP) Lideri Alex Salmond  2012 yılında bağımsızlık referandumunun yapılmasına ilişkin bir anlaşma imzaladı.
 
        O anlaşmaya göre yapılacak bağımsızlık referandumu bugün. Hayır, oyları daha çok çıksın diye İngiliz kabinesinden tutunda, kraliçe Elizabeth’ine varana dek hatta ünlü futbolcular bile var güçleriyle çalıştılar. Siyasiler İskoçya’da kamp kurdu. Londra yönetimi ve parlamentodaki ilk 3 parti evet çilerin aklını çelmek için referanduma 2 gün kala, hayır çıkarsa özerkliği genişleteceğini açıkladı. Kendi kaderini tayin eğiliminin son yıllarda arttığı İskoçya’da ise SNP, İskoçya Yeşiller Partisi ve İskoçya Sosyalist Partisi bağımsızlık için, yani “evet” için çalıştı. Ünlü sinema oyuncusu Sean Connery de “Yes Scotland” (Evet İskoçya) kampanyasının destekçilerinden olduğunu biliyoruz.
 
        Referandum tarihinin belli olmasından ağustos ayına kadar yapılan anketlerde bağımsızlığa pek ihtimal verilmiyordu. İngiltere’nin, IMF’nin, bazı AB odaklarının korkutma, ekonomik şantaj çabalarına rağmen son haftalarda yapılan kamuoyu yoklamaları tüm dengelerin değiştiğini gösterdi. Son anketlere göre kararsızların oranı ise yüzde 10’larda. Evet ve hayırcılar birbirine çok yakın, ancak kararsızların oyları evet olursa yeni tarih yazımına geçilecek.
 
        Evet, çıkarsa İngiltere Başbakanı David Cameron’un ve Muhafazakâr Parti’de büyük çalkantılar, altüst oluşlar yaşanabilir. Referandum; Birleşik Krallığa bağlı Galler ve Kuzey İrlandalılar tarafından, Katalonya, Rojava, çok uluslu ülkelerde de dikkatle izleniyor. Evetlerin çok çıkması durumunda çok uluslu ülkelerdeki domino taşı etkisi ise egemenleri kara kara düşündürmekte.
 
         Kızıl saçlı insanların en çok görüldüğü (Dünyada yüzde 13 ile en fazla kızıl saç oranına sahip ülkesi olarak da biliniyor.)bir coğrafya olan İskoçya’yı kuş bakışı genel bir tanıma yapar isek şu bilgilere ulaşıyoruz.
 
        78,772 kilometrekarelik İskoçya, Birleşik Krallık’ın kuzeyinde yer alıyor. 5,5 milyon nüfusu var. Başkenti Edinburgh. En büyük şehri Glasgow. Para olarak İngiliz Sterlini’ni kullanıyor. Kişi başına milli gelir 20,013 Sterlin. İşsizlik oranı yüzde  6.4 civarında. 1999’da İskoçya Parlamentosu açıldı. Londra bazı yetkilerden vazgeçti. Ancak İngiltere göç, sosyal güvenlik, savunma ve dış politika kontrolü bırakmadı.
 
        İskoçya doğal ve tarihi güzellikleri, petrol kaynaklarıyla ekonomik durumu iyi olan ülkelerden sayıla bilir. Kuzey Denizi’nde bulunan hidrokarbon yatakları toplam İngiliz hidrokarbon üretiminin yüzde 72’sini, petrolün ise yüzde 96’sını sağlıyor. Gıda ve içecek, kimyasal ürünler ihraç ediyor. En çok ihracatı ABD, Hollanda, Fransa, Almanya, Belçika’ya yapıyor. Kuzey Amerika’da İskoçya nüfusu kadar İskoç yaşadığı tahmin ediliyor.
 
       Cesur Yürek (Braveheart)Mel Gibson'in yönettiği ve başrolünü oynadığı sinema filmiyle belleklerimize yer eden özgür İskoçya 2014’ün 18 Eylül’ünde sandıktan özgürleşerek çıkacak mı? Yoksa Birleşik Krallığın verdiği lütuflarla yetinip bağımlı yaşamaya devam mı edecek? Sorularımızın yanıtını birkaç saat içinde alacağız. Evet, İskoçya diyenlerin kazanması umudu ile canı gönülden “evet İskoçya” diyorum.