AKP iktidarı döneminde onlarca ülke, parlamentolarında sözde “Soykırım’” yalanını kabul ettiler. Bazı ülkeler, “soykırım yoktur” demeyi suç saydılar. Alman parlamentosunun da kabul etmeye hazırlandığı “soykırım” yalanı, Türkiye’nin başına bela olmaya devam ediyor.
Her yıl ABD başkanlarının o kelimeyi kullanıp kullanmayacağını merakla bekledik. Ancak sanırız saat geldi; “Moron” (başarısız) olmaktan son anda kurtulan ABD başkanı Obama, bu yıl o sihirli kelimeyi söyleyecek gibi bir hava esiyor.
Biz, tüm dünyaya bir kez daha, sözde “Ermeni soykırımının” BÜYÜK BİR YALAN olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Unutanlara hatırlatmak ve tarihe not düşmek için Türk’lere yapılanları burada bir kez daha paylaşıyorum:
Sözde “Ermeni soykırımı” nın ardında yatan asıl gerçek; on binlerce masum Türk’ün 1915 olaylarında, Taşnak-Hınçak Ermeni çeteleri tarafından hunharca katledildiğidir.
Rusya, Fransa ve İngiltere’nin kışkırtmaları sonucunda ortaya çıkan Ermeni Taşnak ve Hınçak komiteleri ile isyanlar başlatılmış ve bu komitelere Anadolu topraklarının ve Osmanlı Ermenileri’nin kurtarılması (!) hedef gösterilmiştir.
Çıkan olaylar sonucunda Ermeniler; Zeytun’da 100 (1914), Van’da 3000 (1915) ve Muş’ta 20.000 (1914-1915) Türk’ü katletmişlerdir. Ermeni isyan ve katliamları sırasında katledilen Türklerin sayısı belgelere göre 517.955’tir. Olay tarihi ve yeri belli olup da sayı tespiti yapılamayanlarla birlikte bu rakam 2 milyona ulaşmaktadır.
Ermenilerin Türklere uyguladığı katliamların gerçekliği gerek belgelerle, gerekse bulunan toplu mezarlar ve katliamdan kurtulan tanıklarla günümüze kadar gelmiştir.
Doğu Anadolu’da 94 toplu mezar olduğu söylenmektedir. Yapılan kazılarda bulunan bazı toplu mezarlardaki iskelet sayılarını okuyalım:
Kars-Subatan Köyü: Üç ayrı toplu mezarda 570 iskelet. (257’nin üzerinde çocuk ve çoğu 0-1 yaş arası bebekler)
Van-Erciş -Çavuşoğlu Samanlığı: Çok sayıda genç kız, kadın ve çocuk iskeletleri.
Van- Zeve: Toplu mezar kazılarında 2000-2500 iskelet. (çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere köyün tamamı)
Erzurum-Dumlu-Yeşilyayla: Toplu mezarlarda 100’e yakın iskelet.
Iğdır Oba Köyü: Tandır Damı Katliamı olarak bilinir, 90 civarında insan iskeleti bulunmuştur.
Katliamlarda insanlar; boğazlanarak, parçalanarak, gözleri oyularak, yakılarak, bebekler duvarlara vurularak, hamileler karınları deşilerek, genç kızlar, kadınlar tecavüz edilerek, göğüsleri yarılarak öldürülmüşlerdir…
Ermenilerin geçmişte Azerilere de benzeri katliamları uyguladıkları bilinmektedir. Günümüzde ise 26 Şubat 1992’de Hocalı’da 613 kişiErmeniler tarafından katledilmiştir. Katledilenler arasında 83 çocuk,106 kadın,70 yaş üzeri yaşlı vardır ve ayrıca 1375 esir ve 116 kayıp... Bu insanlar sadece silahla değil; kesilerek, yakılarak ve asılarak katledilmiştir. Yani Ermeni mezaliminde sistem 1915 yılında ne ise günümüzde de aynıdır. Hiç değişmemiştir…
1974-1985 yılları arasında ASALA olarak bilinen “Ermenistan Gizli Ordusu” nun 45 Türk diplomatını ve aile üyelerini nasıl öldürdüklerini de başta ABD olmak üzere tüm dünya ülkelerine hatırlatmak gerek!
Yine Merkel, Obama ve özellikle de Ermenistan’daki sözde “soykırım anma” törenine gidecek olan Putin’e bir de kitap tavsiye ediyoruz:
Ermeni mezalimini bizzat yaşayan bir Rus yarbayın anıları: “Gördüklerim Yaşadıklarım, Yarbay Lt.Col. Tverdohlebof”
Ülkelerin parlamentolarında “soykırım” kararı alınsa ne olur? Tarihi değiştirebilirler mi? Osmanlı arşivleri açık. Fransa’nın, İngiltere’nin, Rusya’nın arşivleri de açıkmış… Bir tek Boston’daki Taşnak Arşivi açık değilmiş! (Taşnak Arşivi’nin ABD’ nin Boston Eyaleti’nde ne işi var?!)
Nasıl açsınlar; kendi arşivleri de gerçekleri belgelemiştir… Bazı Taşnak subaylarının Ermeni mezalimini anlatan raporlarının bu arşivde mevcut olduğu yazılıp, çiziliyor. Arşivi açarlarsa 100 yıllık yalanları ortaya çıkacak… Sonra… elveda “Büyük Ermenistan” hayali…
Bu arşivin Boston’da olması bile ABD’nin sergilediği ikiyüzlü Ermeni oyununu ortaya koymaktadır.
***
SÖZDE “ERMENİ SOYKIRIMI” BÜYÜK BİR YALAN’ dır.
Büyük göçte yaşanan felaketlerin gerçeğini ortaya dökmek ve artık bu büyük yalana son vermek ise tarihçilerin görevidir.
Buradan Başbakan Davutoğlu’na da sormak istiyoruz:
Patrikhane’de, asıl mezalime uğrayan Türkler içinde dua edilecek midir?
Mezalime uğrayan Türklerin biz torunlarına Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, taziye dileklerini gönderecek midir?
Katledilen binlerce Türk için, camiler de dualar okunacak mıdır?
Başbakan’ın, maksadını aştığını düşündüğümüz bu açıklaması umarız, Türkiye açısından vahim sonuçlara kapı aralamaz.
Ermeni mezaliminde hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Tülay Hergünlü
İstanbul, 21 Nisan 2015