12 Eylül 2010 tarihinde Anayasanın değiştirilmesi hakkında vatandaşa fikri sorulacak ve sandıklara  giderek evet ya da hayır diyecek. Seçim provası havasında geçmesi kuvvetle muhtemel bir referandum olacak, daha önceki yazılarımdan birinde,  o günün şartlarında elimdeki verilere dayanarak, olası bir erken seçimde Akp-Mhp koalisyonu olabilir tahmininde bulunmuştum. Bu tahmin o günden bu güne gelişen ve değişen olaylara paralel olarak, gitgide zayıfladı. Bu günkü ortamda ise Referandum sonrası erken yada zamanında yapılacak seçimde  Akp-Chp koalisyon hükümeti kurulabileceği  sinyalleri bu günden itibaren  gitgide yükseliyor. Ayrıca Numan Kurtulmuş’un Saadet Partisi ile sorunları iyi okunmalı. Akp saflarına ekibi ile geçmesi muhtemel gözüküyor bu da AKP’nin elini güçlendirir. Chp’nin ise artık Sarıgülü var, ‘ Tek Çare Sarıgül’ neden parti kurmasına ramak kalmışken, o kadar para, zaman ve emek harcanmışken, neredeyse tüm yurttaki il ve ilçe teşkilat ve üyeleri ile birlikte Chp’ye geçti? Baykal istifa etti diye mi ? Şahsa göre siyaset yapılmaz, siyasi parti kurulmaz ve vazgeçilmez. Chp ile Sarıgül ne konuştular, ne teklif edildi acaba ? Bence şu an biçare gibi görünen Sarıgül önümüzdeki yıl Başbakan ya da Yardımcısı  Sarıgül olabilir.
Güllü CHP ve Kurtulmuş’lu Akp  bir tarafta, Mhp’nin hereketi ne olacak ? Bu durumda nasıl bir seçim stratejisi geliştirecek? Eli güçlencek mi zayıflayacak mı?  Vatandaş sandıkta sürpriz yapar mı ? Ya Yüzde Elli Evet -Yüzde Elli Hayır Çıkarsa ? Referandum süreci ve oylaması bu sebep-sorular ve sonuç tahminleri döngüsünde   oldukça sıcak ve tansiyonlu geçeceğe benziyor.    
Caksa, Cekse Referandumda EVET
                
        Anayasa değişiklikleri bir çok özgürlüğü getirecek diyorlar. Farzedelim Evet çıktı ve Anayasanın tamamı değişti. Bireysel hak ve özgürlüklerimiz o kadar yükseldi ki. Herkes dilediğini yapıyor .Hadi canım bu kötü bir  şaka sanırım. Kapitalizmle yönetilen bir dünyada yaşıyoruz ve tüm özgürlüğün anahtarı , hangi ülke olursa olsun PARA’dır. Bunu 7 yaşındaki çocuklarda bir ayağı çukurdaki 70 yaşındakilerde iyi biliyor.
       Eğer Referandum sonucunda evet çıkınca yapılacak anayasa değişiklikleri ile  Gayri Safi Milli Hasıladan kişi başına düşen pay olan EFSANEVİ 10.000 Dolar her vatandaşa verilecekse, başta emeklilerin maaşları hak ettikleri düzeye getirilip geçmiş dönemlerden kalan binlerce liralık ödemeleri yapılıp, bakıma muhtaç halde olanlar koruma altına alınacaksa ,kışlık yakacak yardımı verilebilecekse, Ev sahibi olamayan vatandaşlara çok düşük ödeme dilimleri ile devlet tarafından ev yaptırılacaksa, özel hastaneler kaldırılacak, sigorta primleri düşürülecek Asgari Ücretli açlık sınırının altındaki maaştan kurtarılacaksa, işsizlik maaşı sadece 6 ay değil iş bulana dek verilecekse, Mehmetçik 6 ay askerlik yapacaksa, askerliği boyunca evli ise eşine bakılıp kendisine de askerlik boyunca maaş bağlanacaksa, askerlik kaynaklı ve askerlikten sonra kalıcı hasar sakatlık-hastalık ve benzeri durumlara karşı önlem alınabilecekse, Seçimler iki turlu olacaksa, üniversitelerin bazı bölümleri hariç sınavsız ve harçsız olacaksa, istisnasız tüm Türk evladı yetiştiren ev hanımları için her çocuk başına belli miktar para ve bakım ücreti verilebilecekse, Üniversiteden mezun olup yıllardır ataması yapılmayan milyonlarca Öğretmen Adayı atanacaksa, Lise ve Meslek Lisesi mezunlarına iş kurmaları için durumlarına göre  hibe yada 5 yıl geri ödemesiz, sıfır faizli ödeme planlı krediler sunulabilecekse, üreten çiftçiye ve hayvancılık yapanlara vergi muafiyeti, elektrik ve su Bedelsiz ya da Onda Biri nisbetinde  ödeme hakkı tanınabilecekse, vel hasılı yukarıda yazılanlar, yani tüm vatandaşların Sosyal Devlet anlayışı doğrultusunda faydalanması gereken asli haklarıdır ya da talepleridir. Caksa ve Cekse bu referandum da Evet verilir. Fakat mevcut  hükümetin bunları başabilmesi bir yana  ötesinde hayalinde bile gerçekleştirmesi, ülkenin genel halindeki 7 yıllık karneye ve veriler ışığında değerlendirdiğimizde  mümkün gözükmemektedir.
 
Yeni Osmanlı Akımı mı Başlayacak ?
 
Casa Cekse Evet önermesini okudunuz . Referandumun kişilerin hak ve özgürlüklerini genişleteceği söyleniyor, iddia ediliyor. Bu durum ortaya şu Felaket Senaryosunu ortaya çıkarabilir. 
           Referandumda Evet çıkmasının ardından başta, Anayasanın değişmez maddeleri olan bir iki ve üçüncü maddeler değiştirilerek , sonrasında bazı malum bölgedeki bazı malum  teröristler ve sempatizanı olan şahsiyetsizler bas bas bağırıp biz Türkiye’den ayrılmak istiyoruz derlerse  ve bu da kabul görecekse, Türkiye’de Eyalet sistemi kurulacaksa, sözde Özgürlükler Ülkesi Amerikan Diktatoryal ve Baskıcı Rejimi olan Başkanlık Sistemi oturtulacaksa ki zemin hazır sadece Anayasa engeli var . Ya da şöyle söylemek daha doğru olur belki eyalet sistemi ve başkanlık biraz iğreti gelebilir bize daha geleneksel tabirler ve önermeler yapılmalı mesela Sancak Beylikleri ve tıpkı İngiltere de uygulanan Sembolik Krallık  gibi Sembolik Padişahlık olacaksa ve Yeni Osmanlı Akımı adını alacaksa ne olacak dersiniz ?
      
Dahi’nin Bilgi Notu :
 
          Atatürk’ün Gençliğe Hitab etme ihtiyacını çok iyi anlamak gerek. Neden Türkiye’yi bir kuruma, bir gruba ya da Tüm Ülkeye değilde sadece gençlere Emanet etme ihtiyacı hissetti ve böylesine muhteşem bir anlam bütünlüğü ve ileriyi görme gücü yüklü cümlelerle dolu yazı dizilimini bir araya getirerek yazdı.
KÖTÜ AMCALAR Siyasetten Çekilsin!
           Siyasi Partilerin tamamı , 50 yaş ve üstünü , aday göstermemeli, Türk Siyası Hayatını tökezleten ve bunalıma sokan bu amcalardır.30-45 yaş aralığındaki GENÇ HİZMET ADAMLARI siyasette olmalı. Siyaset Halka Hizmet ARACI olmalı yoksa siyaset, Koltuk Amacı olmaktan öteye gidemiyor. Bürokratlar, seçim zamanı istifa eden seçilemeyince geri dönen memurlar, emekli subaylar, din görevlileri , ya da parası ve gücü ile adaylık satın almaya çalışanları , önceki dönemde vekil, bakan olanları aday göstermemeli. Eğer bu Amcalar samimi iseler zaten görev almasa bile gelir gider gençlere iyi-kötü tüm tecrübelerini anlatır , yol gösterirler. Geleneklerimizde bunu söyler. Şu an Siyaset Arenasındaki tüm partilere baktığımızda maalesef ne kadar enkaz varsa partilerin yönetim kadrosu da dahil her kademesinde mevcutlar. Hatta karar erki ya da mekanizmasındalar. Parti Yöneticileri ve Halk bunlara dayandığı sürece enkazla birlikte yere yıkılmaya mahkumdur!
Bop Kokan Hareketler Bunlar !
       Referandum olayı , ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, Ortadoğuda Türkiye’ye  verdiği rol-model ülke görevi ,İsrail’ le yapılan kayıkçı kavgaları, arap dünyasında yükselen Türk sempatizanlığı, sonrasında ise birden ülke gündemine düşen Refrandum .
Sonuç olarak bu işte bir BOP’luk var sanki.
Olur da Çakma ve Küçük abd yapılanmalı,Yeni Osmanlı Akımı başlarsa ,bana da sanırım şu veciz cümleyi sıkça söylemek düşer,’ Padişah bile olsan,er kişi niyetine ‘’
 
Bir sonraki yazımızda buluşabilmek ümidi ile, Saygılarımla.

23/07/2010
eski siteden taşınmıştır