*BİN LADİN VE ABD EMPERYALİZMİNİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ!
Radikal dinci El Kaide örgütü yöneticilerinden Usame Bin Ladin’in ABD menşeli terörist bir eylemle öldürülmesi, dünya boyalı basınının gündeminde geçtiğimiz günlerde sıkça yer aldı.
Emperyalist güçler ile işbirlikçileri cinayeti alkışlarken, radikal dinci, gerici akım ve güçler de Bin Ladin’i azizleştirme derdindeler.
Belirtmek gerekiyor ki, her iki taraf da tam bir ikiyüzlülük sergiliyor. Zira her biri Bin Ladin/El Kaide olgusunu kendine göre çarpıtıyor,asıl önemli kısmı ise geçmişte ABD tarafından uzun yıllar kullanıldığını yok sayıyor olmalarıdır.
Emperyalist güç gösterisi Bin Ladin’in, Pakistan’ın başkenti İslamabat’ta, emekli subayların oturduğu özel olarak korunan bir bölgede öldürülmesi, Obama yönetimi ve medya tekelleri tarafından tam bir şova dönüştürüldü. Güya Bin Ladin’in öldürülmesi ABD emperyalizminin gücünü göstermiştir.
Oysa Pakistan istihbaratından sızdırılan bilgiye dayanarak işlenen cinayette ABD ordusu payına bir başarı söz konusu değil. Buna rağmen ortada bir başarı varsa, o da Amerikan askerlerinin uluslararası hukuku ayaklar altına alarak terörist saldırı düzenleme küstahlığıyla ilgili olabilir ancak.
Obama yönetimi tarafından sergilenen güç gösterisi, ancak zengin boyalı medyanın sersemlettiği toplum kesimleri üzerinde etkili olabildi. ABD’de sevinç gösterileri düzenleyenler olsa da, bunların sayısı sınırlıydı.
Söylendiğine göre El Kaide şefinin öldürülmesi, Obama’ya başkanlığa yeniden seçilmenin yolunu açmıştır. Bu değerlendirme doğru çıksa bile, ortada ABD emperyalizmi adına bir başarıdan söz edilemez. İzlediğimiz oyun, medyanın etkin kullanımı ile ABD komandoları tarafından işlenen bir cinayetin reklâm edilmesinden ibarettir.
Emperyalist ikiyüzlülüğün yeni bir örneği
El Kaide şefini “sivilleri öldürdüğü” gerekçesiyle terörist ilan eden ABD emperyalizmi ile ülkemizi dâhil Afganistan işgaline katılan suç ortakları, sivil halkın savunucuları kılığına girmekte sakınca görmüyorlar. Bu riyakârlar, Bin Ladin’i yakalama gerekçesiyle gerçekleştirilen Afganistan işgalinin yüz binlerce sivilin katledilmesine neden olduğunu gizliyorlar. Oysa 11 Eylül saldırılarında öldürülenlerin onlarca katı sivil katleden, bizzat NATO komutasındaki işgalci güçlerdir.
Defalarca düğün veya cenaze törenlerini havadan bombalayan işgalci güçlerin Afganistan’da katlettiği sivillerin sayısını kimse bilmiyor. Zira katledilen sivillerin çetelesini tutmayan NATO şefleri, “yanlışlık oldu” türünden açıklama yapmanın ötesine geçmemişlerdir. Bu zihniyete göre, emperyalistlerin çıkarları söz konusu olduğunda, silahsız sivil halkı, kadın/erkek, yaşlı/çocuk ayrımı yapmadan toplu bir şekilde öldürmek mubahtır.
Demek ki Bin Ladin, sivilleri katlettiği için değil, ABD ve suç ortaklarının emperyalist planlarının uygulanmasına gerekçe oluşturmak için hedef seçilmiştir. Emperyalist işgal ve saldırganlığın bahanesi ABD emperyalizmi, Bin Ladin’le El Kaide’yi tepe tepe kullandıktan sonra, düşman ilan etti. Oysa Afganistan’da işbaşına gelen Sovyet yanlısı yönetimi yıkmak için Bin Ladin ve diğerlerini kuralsızca kullanmışlardı.
Buna karşın Taliban yönetiminin kısmen de olsa denetim dışına çıkması üzerine ABD emperyalizmi CIA-ISI vb.kurumlarıyla Afganistan’ı işgal planını hazırladı. Bu sefer Bin Ladin ve Taliban yönetimi, emperyalist saldırı ve işgalin gerekçesi olarak sunuldu. Yani ABD, kullandığı şeriatçı güçleri önce Afganistan’da işbaşına taşımış, ardından bu ülkeyi işgal etmek için aynı güçleri gerekçe olarak kullanmıştır.
İşgalci ordular eliyle Taliban yönetiminin yıkılması, El Kaide ve şefi Bin Ladin’in terörist ilan edilmesi ve Bin Ladin’in ABD komandoları tarafından öldürülmesi, emperyalistlere hizmet edenlerin akıbeti hakkında ibret vericidir. Saddam Hüseyin’in akıbeti de, emperyalistlerin yeri geldiğinde işbirlikçilerini ortadan kaldırdığını gösteren başka bir örnek olup, ümit ederim tüm işbirlikçilere iyi bir ders olur.
(*9 Niğde TV nin Niğde Üniversitesi öğrencileriyle Bin Ladin konulu röportajı “Üniversite Gençliği ve Genel Kültür” başlıklı yazımızın konusu olacaktır.)