Ara tatilin ilk haftası daha önceki senelerde yaptığım gibi baba ocağına kendimi atıp, yanan kuzine sobanın sıcaklığında kitap okuyamadım. Ümit ederim hafta içinde günü birlikte olsa bu özlemi gideremem için kendime zaman yaratacağım. Yoksa içimde uhde kalacak!
Ara tatilin ilk haftasının büyük bir bölümünü iki aydır üzerinde ailecek yoğunlaştığımız “araba” işini sonuçlandırmak için kullanmak zorunda kaldım. Başta Önder Usta (Önder Gençoğlu) Gençoğlu Otomotiv Atölyesi çalışanları ve yöneticileri araba “arama” sürecinde olsun, alındıktan sonraki teknik yardımları ve lojistik destekleriyle işinin ehli gerçek “usta” olduklarını ispatladılar.
Önder Gençoğlu ile tanışıklığımız 1995’li yıllara dek uzanır. Gençoğlu Otomotiv müdürü Ahmet Gençoğlu ile de1990’lı yıllardan beri tanışıklığım var. Ahmet Ağabey Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde geçirdiği uzun yılların birikimi olan öğretmenlik ve idarecilik titizliği ile iş ciddiyetini birleştirmesi sonucu “Niğde Eski Sanayi” bölgesinde Avrupa standartlarında otomotiv atölyesi yönetileceğini ispatlamış durumda. Elbette uzun yıllar yurt dışında görev yapmasının birikimini ve deneyimlerini kullanarak ilimizde “otomobil tamirciliğinde” belirli standartların oluşturulmasında katkı sunması takdire değer.
Gerçi Önder Usta da otomobil mekaniğinde hem “alaylı” hem yüksek okul bitirmiş bir usta olması sebebiyle klasik oto-motor usta tiplemelerinden ayrı nev-i şahsına münhasır bir usta olması, otomobil tamir sektöründeki yenilikleri sürekli takip etmesi, araç arıza tespit ve tanısını milimetrik ölçümlerle kesinleştirip koymak için aldığı elektronik cihazlarla ( öyle böyle değil, küçük bir servet 400 bin TL gibi rakamlar) mesleğine duyduğu sevgiyi, müşterilerine duyduğu saygıyı göstermiş oluyor.
Önder Usta şiddetli rüzgârdan dolayı yıkılan atölye tanıtım levhalarını yenilenmesi ve takılması gibi zorunlu işlerinin arasında zaman ayırarak araç almamdaki çabalarından, iş yerini, tüm elektronik cihazlarını, atölye elemanlarını ve elbette ki sarsılmaz dostluğu esirgemediğinden dolayı teşekkürlerimi fazlasıyla hak ediyor. Ne diyeyim. İyi ki varsınız. Ne mutlu bana sizleri tanımışım.
Kendi içimize yönelik yaşanmışlıkların, tatilin ilk haftasını doldurmasına karşın Davos başta olmak üzere, Irak’lı Şii liderlerin ülkemizi ziyaretleri gibi gelişmeleri olsun, ülkemizin genel siyasi gündemini de takip etmeye çalıştım. İleriki günlerdeki yazılarımda paylaşacağımı şimdiden belirtirim.
Bu ara tatil için ayırdığım ve “kuzine soba” başında “dedem minderinde” okumayı kurduğum lakin evimde çalışma masamda okuyabildiğim kitaplardan bazılarını sizlerle paylaşıp tanıtmak isterim.
İlk kitap; Hacay YILMAZ’a ait “Hiç Böyle Düşünmemişti” yurt dışına kaçışın romanı Ceylan Yayınlarından çıkan kitap bırakılıp gidenlerin, gidipde dönemeyenlerin romanı bir solukta okunan kitaplardan 263 sayfa 20 TL ederinde.
İkinci kitap; Günümüzde Emperyalizm (Sermaye ve Üretimin Uluslararasılaşma Süreci) alt başlığı ile İbrahim Okçuoğlu tarafından yazılıp Akademi Yayın evinden basımı ve dağıtımı yapılan kitap kapitalizimdeki temel değişiklikleri ve modern mali sermayenin oluşumu ile 21. yüz yıldaki görünümleri hakkında detaylı bir bilimsel çalışma 332 sayfa 30 TL ederinde.
Üçüncü kitap; Mukaddes Erdoğdu Çelik tarafından yayına hazırlanmış “Arap İsyanları” Tarih Yazımı 2011 Akademi Yayınlarından çıkan kitap Filistin’den, Mısır a ,Mısır dan Tunus ve Libya’ya sıçrayan bir yıllık geçmişi olan “Arap İsyanları” nın arka planını aydınlatıyor. 254 sayfa 22 TL ederinde.
Dördüncü kitap; Ömer Fethi GÜRER üstadın Maya Kitap tan çıkan Niğde Söylence-Şaka-Fıkra –Anlatı başlıklı kitabı Niğdeli olup ta başucu kitabı yapmamak imkânsız, mutlaka okuyunuz 328 sayfa 15 TL ereri.
Beşinci Kitap; Cormak McCarty’nin “O Güzel Altlar” Ayşe Gül Güre’nin çevirisiyle Can Yayınlarının ülkemiz okurlarına sunduğu kitap “saf Amerikan yaşantısının” sona eriş öyküsünü olağan üstü bir üslupla anlatıyor.323 sayfa 25 TL ederinde.
Altınsı ve sonuncu kitap, Kutsiye BOZOKLAR’ın yazılarının bir derlemesi “Hep Aynı İnatla” 1970’li yılların kadın devrimci önderlerinden olan kutsiye Bozoklar, 1973 Mart ayında bir çatışmada vurularak felç olmuş, felçli haliyle tutuklu kalmış ve ölene dek tekerlekli sandalyesinden yazarak üretmeye devam eden ender kişiliklerden birisidir. Ceylan Yayınlarından çıkan kitap 351 sayfa ve 20 TL ederinde.
Bol, bol okumalı günler dileklerimi iletir, kitapla kalın derim.
