Her seçim gibi 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri de sonuçları, etkileri getirdiği ile götürdüğü ile başarılı olanı olmayanıyla hemen her yönden kritik edilmeye tam gaz devan ediliyor. Ülkem insanının seçim ve futbol yorumları zenginliği bilinen gerçekliktir. Bu günlerde katıldığım dost meclislerinde laf dönüp dolaşıp seçim değerlendirmesine getirilip “senin görüşlerin ne” sorusuna sıkça maruz kalıyor, yaptığım yorumlama sonunda “bunlar senin düşüncen mi yoksa HDP’nin görüş ve yorumları mı?” Sualiyle sıkça muhatap oluyorum. HDP projesinin demokratik kitle hareketini örgütleme projesi olduğunu tek tek bireylerden milyonlarca Kürt emekçisini temsil edenine eşit düzeyde tartışmalar yürütülerek ve ortaklaştırılarak tam bir mutabakat içerisinde değerlendirmeler ve kararlar alındığını konuşmalarımda, değerlendirmelerimde bu ortak iradenin iz düşümleri olmasında şaşıracak bir şeyin olmadığını “HDP de mi böyle değerlendiriyor” sorusunun “öküz altında buzağı arayan” burjuva zihniyetinin yansıması olduğunu belirterek HDP mizin altına imzamı attığım 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini değerlendirme raporunu noktasına virgülüne dokunmadan aşağıda yer veriyorum.
 
        Okuyun söylemlerimde ve kişisel değerlendirmelerimde bir fark var mı yok mu? Kendiniz karar verin. “10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ülke ve bölge politikaları açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, yerel yönetim seçimlerine kıyasla hem sayısal hem de orantısal olarak ciddi bir oy artışı sağlamıştır. Bu sonuçlar Türkiye halklarının, demokrasi ve barış güçlerinin ortak kazanımıdır. Alınan sonuçla birlikte, ‘Yeni Yaşam Çağrısı: Demokratik Değişim, Barışçı Türkiye’ hedefinin toplumda önemli bir karşılık bulduğu açığa çıkmıştır. 
 
       Seçime katılma oranının, örneğin turizm, tarım ve inşaat sektörlerindeki mevsimlik işçiler, yaylaya çıkışlar ve diğer farklı nedenlerle düşmüş olmasına rağmen, oylarımızı 1 milyondan fazla arttırmış olmamız, demokratik ve eşitlikçi bir yaşama yönelik özlemin bir ifadesidir. Ülkenin 81 ilinde alınan oylar HDP-HDK’nin sorumluluğunu artırmış, bundan böyle buna uygun daha kapsayıcı bir politika izleme gereğini vurgulamıştır. 
Bu sonuç, eski ve yeni statüko karşısında, toplumdaki demokratik bir siyasi alternatif arayışının ipuçlarını da vermiş, yeni bir yaşam tarzının kurulması mücadelesinde HDP-HDK bu arayışın adresi olarak öne çıkmıştır. HDP-HDK, eşitlik, barış ve özgürlük mücadelesinde demokratik değişimin lokomotifi ve toplumda bir güven odağı olma konusunda önemli bir destek sağlamıştır. 
 
       ‘Tek’çi ve ‘tek adam’ zihniyeti karşısında, birlik içinde çokluk, farklılıklarımızla birlikte ve eşit şekilde yaşama anlayışının savunulmasının, Türkiye’nin farklı kültürler, ana diller, kimlikler ve inançlar gerçeğine en uygun politika olduğu bir kez daha görülmüştür. Ezilenleri, emekçileri, işçileri, kadınları, gençleri, ekolojistleri, LGBTİ’leri, köylüleri ve esnafı ile bütün Türkiye halkları ‘Yeni Yaşam Çağrısı’na el uzatmıştır. Bu sonuç yeni bir demokratik, eşitlikçi, çoğulcu, özgürlükçü, sosyal ve ekolojist bir anayasa talebini ve ihtiyacını bir kez daha teyit etmiştir. 
 
       Verilen destek aynı zamanda toplumdaki barış ve demokratik çözüm talebinin giderek güçlenmekte olduğuna; başta hükümet olmak üzere tüm demokrasi ve barış güçlerine müzakere ve çözüm sürecinin hızlandırılması ve Kürt Sorunu’nun demokratik bir çözüme ulaştırılması konusunda önemli görevler koyduğuna dair de güçlü bir işarettir. 
 
‘Kadın düşmanı değil, kadın özgürlüğünden yana Cumhurbaşkanı’ sloganı ile yürütülen Kadın Meclisleri çalışması, merkezi ve yerel düzlemde karşılığını bulmuştur. Kadın eşitlikçi, özgürlükçü ilkesel tutumu ve eşit temsiliyeti temel alan politikalarımız bu çalışmalarda ciddi bir destek almıştır. Sonuçlar, önümüzdeki dönemde bu alanda yürütülecek çalışmalar için de yol gösterici olacaktır.
 
       Verilen destek, öncelikle örgütlenme özgürlüğü engellenen, düşük ücretlerle iş güvencesinden ve iş güvenliğinden yoksun biçimde çalıştırılan, hemen her gün iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi ve emekçilerin insanca ve onurlu yaşam mücadelesinin ertelenemez bir görev olduğunu da göstermiştir. 
 
       Kampanyamızdaki ‘Demokratik değişim, barışçı Türkiye’ hedefinin yalnızca ülkemizde değil, Ortadoğu’da da yakıcı bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Son dönemde hem IŞİD’in Irak ve Suriye Kürdistanı’nda, Şengal, Ninova ve Karakuş’ta yaşayan halklara ve inanç gruplarına yönelik katliamcı saldırıları; hem de İsrail devletinin Filistin’e (Gazze) yönelik kıyıcı saldırıları, bölgede halklar arası barış ve kardeşliğin demokratik rejimler çerçevesinde tesis edilmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu göstermiştir. 
 
HDP olarak, tüm bu hedefler doğrultusunda yeni dönemde de mücadelemizi sürdürmek konusunda kararlıyız.
 
       Bu sonuçlar şüphesiz ki başarılı, ama bizim için yeterli değildir. Örgütsel eksiklerimizin farkında olarak ve bunları gidererek bu aralanmış olan kapıyı ardına kadar açmak için ‘Yeni Yaşam Çağrısı’na destek veren ve önemseyen herkesi, bize oy vermemiş olsa da, bu fikirlerin doğruluğuna inanan çevrelerin ve yurttaşların birlikte hareketini sağlayacak adımları atmak konusunda kararlıyız. 
 
      HDP-HDK anlayışının çok değişik çevrelerde ilgi gördüğüne ve heyecanla karşılandığına dair verilen güçlü mesajların gereklerini yerine getirmek üzere kararlı ve özenli bir şekilde çalışacağız. Örgütlenmemizi yenileme, tüm Türkiye’ye yayma çalışmalarımızı hızlandıracağız. Bu bağlamda, Genel Seçimlere dair hazırlıklarımızı ve planlamamızı da bugünden itibaren başlatıyoruz. 
 
       Genişlemeyi, bu kampanya sırasında sürdürdüğümüz birleştirici ve yeniden kurucu dil, üslup ve politik içerikle devam ettireceğiz. HDP-HDK, bu anlamda seçim kampanyasında ‘Yeni Yaşam Çağrısı’yla ileri sürülen ilkelerin ve politikaların devamını sağlayacaktır. 
 
Öte yandan elde edilen bu seçim başarısı, mevcut iktidar ve devlet güçlerinin artık istedikleri gibi hareket edemeyeceklerine dair önemli bir güvence kaynağıdır. 
 
         HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı bu seçim sürecinde aday gösteren, çalışmalara katılarak destekleyen, oylarıyla ‘Yeni Yaşam Çağrısı’na olumlu yanıt veren; en güçlü desteğiyle başta Şırnak olmak üzere diğer bütün illerimizde de yüksek oy artışını sağlayan halklarımıza, yurt içinde ve yurt dışındaki bütün farklı kurumlara, kuruluşlara, partilere ve yurttaşlara teşekkürlerimizi iletiyoruz. 

        Bundan böyle de ‘Yeni Yaşam’ yolunda bütün kurum, kuruluş, parti ve yurttaşları birlikte olmaya ve demokrasi mücadelesini ortaklaştırarak büyütmeye çağırıyoruz.