Mısır’da darbe olunca, en çok bizdekiler kızdı…
Bu bakımdan darbe görmemiş bizim çapulculara “Darbe nedir?” konusunda aydınlatıcı bilgi:
*
Darbe olur…
Önce darbeye karşı çıkabilecek kim varsa, sabah erken evleri basılıp toplanırlar…
Sorgusuz sualsiz hapishanelere kapatılırlar…
*
Üniversiteler bastırılır…
Rektörler biat eder…
Etmeyenler kovulur, yerine darbecinin profesörleri getirilir…
Üniversitelerde özgür bilim, özgür ses, özgür düşünce yoktur artık…
*
Yargı darbecinin yargısıdır artık…
Ne emir verirse…
Yargıçlar, savcılar darbecinin istediği kararları vermek zorundadır…
Vermeyenler sürülür…
Ya da başlarına bir iş gelir…
*
Göstermelik bir parlamento olsa da olur, olmasa da olur…
Fark etmez…
Tek karar verici, darbeci vardır nasılsa…
Eller emirle kalkar, iner…
*
Sermaye kesiminin ödü patlar…
Bir anda varlıkları ellerinden alınabilir…
Seslerini kesip otururlar…
*
Medya…
Tüm medya darbecinin medyasıdır…
Eleştiri yazanlar kovulur…
Genel yayın yönetmenlerini darbeci atar…
Patronlar maymunlaşır…
*
Topluma korku salınır…
İnsanlar telefonda bile konuşmaya korkarlar…
Herkes herkese “Öyle konuşma ama, başına bir iş gelecek sonra” demeye başlar…
*
Darbeci kendini güvenceye almak için her zaman Çankaya’ya çıkıp oturmayı kafasına takar ve bunun bir yolunu arar…
Anayasa buna göre yeniden yapılır…
Eğitimsiz kitlelere onaylatılır…
*
“Biz bu darbeyi tanıyoruz sanki… İçinde bir tek tankla postal yok gibi” diyeceksiniz…
Bu darbenin makosenlisi…
Tankların yerine TOMA’ları koyun…
Askerin yerine, eli sopalı polis gücünü…
Darbecilerin sonları da hep aynıdır…
Göreceksiniz nasılsa…