“Kim o?..”
“Benim…”
“Sen kimsin?..”
“Her şeye maydanoz adam…”
(…….)
“Bu saatte yatakta da mı?..”
“Bunun vakti saati yok, milletimiz ne dediyse o…. Bir bakıyorsun yok öyle, yok şöyle… Bir bakacaksın sağa sola…”
“Ama buraya bakmak olmaz…”
“Şimdi öyle hanım kardeşimizle uyumak yok… Yola devam… Biz ne diyoruz, ileri bir seviyeye doğru, hedef 2071… Oradan da nereye geçiyoruz, daha ileri bir noktaya…”
“Uyuyacaktık uygunsa…”
(……)
“Yok öyle…”
“Nası?…”
“En az üç demiştik…”
“Biz iki tane koyduk…”
“Olmaz… Adeta çalışacaksın üzerinde… Bir bakıyorsun görevini yapmıyor, gelinen bu noktadan daha ileri bir seviyeye gitmemiz için ne yapıyoruz?…”
“Üzerinde çalışıyoruz…”
“Hah… Benim milletim bunu bilir… Şimdi şöyle güzel adeta bir şevkle… Üç olur, dört olur, beş olur…”
(……)
“Ne güzel her şeye karışan adamsın yani… Sigara çekilir mi, çekilmez mi… Oturarak mı, ayakta mı?.. Terbiyesiz herif mi, terbiyeli herif mi?… Evde kız oğlan bir arada mı, oğlan kız ayrı mı olacak?.. Hamburger mi yiyelim, tost mu yenilecek?… Kürtaj iyi mi, sezaryen uygun mu?.. Kaç çocuk koyalım?.. Araba büyük mü, küçük mü olacak?.. Cep telefonu alalım mı almayalım mı?.. Yani ne güzel bir şey her şeye karışıyorsun, her zaman söylüyoruz Allah razı olsun…”
“Duble yol da yaptık biliyorsun…”
“He ya…”
“Nereden nereye geldik bir bak bakalım… Bunların aklı ermez, bunların cemaziyelevvelini biliriz biz… Ekmek karneyleydi biliyorsun ey Ce Ha Pe… Biz ne yapıyoruz, durmak yok, yola devam…”
“Sonra yapsak?…”
“Şimdi benim vatandaşım ne yapacak, muasır medeniyet seviyesine baktığın zaman, üzerine çıkacak…”
“Hemen mi?..”
“Benim…”
“Sen kimsin?..”
“Her şeye maydanoz adam…”
(…….)
“Bu saatte yatakta da mı?..”
“Bunun vakti saati yok, milletimiz ne dediyse o…. Bir bakıyorsun yok öyle, yok şöyle… Bir bakacaksın sağa sola…”
“Ama buraya bakmak olmaz…”
“Şimdi öyle hanım kardeşimizle uyumak yok… Yola devam… Biz ne diyoruz, ileri bir seviyeye doğru, hedef 2071… Oradan da nereye geçiyoruz, daha ileri bir noktaya…”
“Uyuyacaktık uygunsa…”
(……)
“Yok öyle…”
“Nası?…”
“En az üç demiştik…”
“Biz iki tane koyduk…”
“Olmaz… Adeta çalışacaksın üzerinde… Bir bakıyorsun görevini yapmıyor, gelinen bu noktadan daha ileri bir seviyeye gitmemiz için ne yapıyoruz?…”
“Üzerinde çalışıyoruz…”
“Hah… Benim milletim bunu bilir… Şimdi şöyle güzel adeta bir şevkle… Üç olur, dört olur, beş olur…”
(……)
“Ne güzel her şeye karışan adamsın yani… Sigara çekilir mi, çekilmez mi… Oturarak mı, ayakta mı?.. Terbiyesiz herif mi, terbiyeli herif mi?… Evde kız oğlan bir arada mı, oğlan kız ayrı mı olacak?.. Hamburger mi yiyelim, tost mu yenilecek?… Kürtaj iyi mi, sezaryen uygun mu?.. Kaç çocuk koyalım?.. Araba büyük mü, küçük mü olacak?.. Cep telefonu alalım mı almayalım mı?.. Yani ne güzel bir şey her şeye karışıyorsun, her zaman söylüyoruz Allah razı olsun…”
“Duble yol da yaptık biliyorsun…”
“He ya…”
“Nereden nereye geldik bir bak bakalım… Bunların aklı ermez, bunların cemaziyelevvelini biliriz biz… Ekmek karneyleydi biliyorsun ey Ce Ha Pe… Biz ne yapıyoruz, durmak yok, yola devam…”
“Sonra yapsak?…”
“Şimdi benim vatandaşım ne yapacak, muasır medeniyet seviyesine baktığın zaman, üzerine çıkacak…”
“Hemen mi?..”
*
(Ama şu mizah değil:
Sarayın dışını eleştirenlere bile kızıyorlar… İyi de, insanların yatak odalarına kadar dinleyip baktılar, ne yapıyor?..
Yalan mı?..)
Sarayın dışını eleştirenlere bile kızıyorlar… İyi de, insanların yatak odalarına kadar dinleyip baktılar, ne yapıyor?..
Yalan mı?..)