Ülkemizde eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal mücadelesinin tartışmasız öncüsü Eğitim Sen 18.yaşını kutluyor. Sendikamızın 17 yıllık mücadele tarihi, sadece eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal örgütlenmelerinin değil, ülkemizin demokratikleşmesi, sınıfsal konuma, cinsiyete, etnik kökene, dinsel, mezhepsel kimliklere dayalı ayrımcılığın son bulması ve kalıcı barışın inşa edilmesi mücadelesinin de tarihidir. Çünkü Eğitim Sen arkada bıraktığı17 yıllık mücadele sürecinde, emekçilerin haklarının ancak demokratik, eşitlikçi ve barış içinde bir ortamda anlam bulacağı inancından hareket etmiştir.
Bu inancımızı ve sendikal mücadele geleneğimizi, eğitim ve bilim emekçilerinin ülkemizdeki yüz yıllık mücadele tarihinden almaktayız. Çünkü Eğitim Sen'in onurlu mücadele geleneğinin arkasında eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yıl öncesine kadar uzanan örgütlenme deneyimleri ve ardından TÖS, TÖDMF, TÖB-DER, Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, ÖES süreci bulunmaktadır.
Sendikam Eğitim Sen geride bıraktığı 17 yıllık süreci, emeğin haklarında ısrar ederek soluksuz bir mücadele azmiyle geçirmiştir. Yola çıkarken haklılığımıza olan inancımızdan ve mücadelemizin meşruiyetine duyduğumuz güvenden başka hiçbir dayanağımız yoktu. Kendimize ve mücadele arkadaşlarımıza güvenerek, onurumuzu, ödeyeceğimiz bütün bedellerin üzerinde tutarak yola çıktık. Çok iyi bilindiği gibi bu yolda halen 12 Eylül karanlığının etkileri hüküm sürmekteydi. Toplumun bütün demokratik dinamikleri bastırılmış, örgütlenme, sendikalaşma ya da hak arama gibi kavramlar neredeyse suçla özdeşleştirilmişti. Böylesi bir karanlık içinde diğer alanlardaki kamu emekçileri ile birlikte Eğitim Sen de söz konusu karanlığı ve yıldırma atmosferini kararlı örgütlenme çalışmalarıyla, sokaklarda yarattığı fiili kazanımlarla yırtmıştır. On beş yıllık süre içinde gücümüzü örgütlenmemizden, sokaklarda kitlesel eylemliliklerle elde ettiğimiz fiili kazanımlardan aldık.
Sendikamızı doğuran bu demokratik dinamizm daha sonraki politikalarımıza da yol göstermiştir. Eğitim Sen, geride bıraktığı 17 yıllık mücadelesi boyunca sadece sendikal hakların değil, aynı zamanda demokrasi mücadelesinin öznesi olmayı sürdürmüştür. Toplumun özgür gelişimi önündeki engellerin ortadan kaldırılması için gerekli olan her platformda yer almıştır. Kuruluşumuzdan günümüze değin sendikamızın en çok duyarlılık gösterdiği hususlardan birisi de cinsiyet eşitliği politikaları olmuştur. Kadın ve erkek eğitim ve bilim emekçilerinin fedakâr mücadelelerinin ürünü olan Eğitim Sen, yaşamımızın her alanına yansımış olan cinsiyet eşitsizliğinin görünür olması ve ortadan kaldırılması için politikalar üretmiş, kampanyalar düzenlemiş, yayınlar yapmıştır. Bugün üyelerinden yarısının kadınlardan oluşuyor olmasından onur duyan sendikamız cinsiyet eşitliği konusundaki duyarlılığını sürdürecektir.
Eğitim Sen in mücadele tarihi diğer bir yönüyle de, emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması, kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesi, özelleştirmelere, esnek ve sözleşmeli çalışma yöntemleriyle çalışma hayatının güvencesiz hale getirilmesine, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına karşı onurlu duruşun tarihidir.
Sendikamız başta eğitim ve sağlık olmak üzere, kamusal hizmetlerin parasız, her kese eşit ve ulaşılabilir olmasını savunmayı sürdürmektedir. Eğitimin giderek piyasalaştığı ve ticarileştirildiği günümüzde bu konudaki ısrarımızı sürdüreceğiz.
Eğitim Sen, 17 yıllık mücadele tarihinde olduğu gibi bundan sonra da insanca yaşam, eşitlik, barış ve kardeşlik talebini yükseltecektir.
Ülkemizdeki emek, demokrasi ve eşitlik mücadelesinin yüz aklarından olan sendikam Eğitim Sen 18. yılına giriyor. Geride bıraktığımız 17 yılda sendikal hakların, demokrasinin ve emeğin sesi olarak var olan Eğitim Sen, geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, nice, nice 18 yıllar emeğin, demokrasinin ve barışın sesi olmayı sürdürecektir.
Sendikam Eğitim Sen’in güneşi, eğitim emekçilerinin yüz yıllık mücadele birikiminden ve kararlılığından aldığı güç ve güvenle aydınlık, özgür, eşit ve barış içinde bir Türkiye’yi işaret etmeye devam edecektir. Eğitim emekçilerinin onurlu, başı dik örgütlü mücadelesinde nice yıllara...