İsteyen Yeni Mesaj gazetesinin arşivine bakabilir.
71 gün önce Başbakan’ın üç ay içinde ikinci kez ameliyat olacağını sütunumuzdan duyurmuştuk!
Yazdığımız doğrulandı ve Tayyip Bey bir kez daha ameliyat masasına yattı.
Hayır bu ameliyat yeni bir tümör temizliği için değildi!
Ameliyat, birinci müdahalede iltihaplanmasın diye dışarıda tutulan kesilen bağırsak ucunun içeri alınması ve diğer uca dikilmesi operasyonudur!
İkinci ameliyatla kesin olan şey, 70 küsur gün önce dinlediklerimin yani Başbakan Erdoğan’ın kolon kanseri olduğunun teyit ve tescilidir. (Tekrar geçmiş olsun diyoruz)
Gelelim Başbakan’a, Hakan Fidan ambalajı ile yapılan yargı darbesinin perde arkasına?
Evet Özel Yetkili savcının yaptığı abartısız bir sivil darbedir!
Dahası, önceki MİT Müsteşarı Emre Taner için çıkarılan malum celp de aslında dolaylı olarak Başbakan Erdoğan’a çıkarılmıştır çünkü MİT’i Oslo ve Kandil’e PKK ile müzakerelere gönderen bizzat Tayyip Bey’dir.
Burada altı çizilmesi gereken husus Türkiye’de kudretini kimselerin tartışamadığı Erdoğan’a böyle bir operasyonun kimler tarafından yapıldığı ve nasıl göze alındığıdır?
Sivil darbeyi yapanlar Emniyet ve yargının içindeki malum unsurlardır ki, bunların kimler olduğu, bu olaya misilleme ya da tepki diye İstanbul’da görevden alınan iki şube müdürü olayı ile sabittir. (Hanefi Avcı görevden alınan o Emniyetçiler için Cemaat Mensubu diyor.)
İyi ama o malum Cemaat böyle bir riske niye girer ve Başbakan Erdoğan’la köprüleri niye atar?
Öyle ya bunun yarını yani Erdoğan’ın bilinen kini ile mukabele etmesi var!
Belli ki Tayyip bey Cemaat tarafından artık kayıttan düşülmüştür!
Peki ama niye?
Tayyip bey’in hastalığı bilinenden ağır ve ölümü bekleniyor da ondan mı?
Yok o değil de ABD ile İsrail öyle istediği için mi?
Tamam CIA ve MOSSAD Hakan Fidan’ı biraz İran’a yakın bulur ama bu gerekçe Erdoğan’ı feda etmeye yetebilir mi?
Yoksa Tayyip bey Suriye’ye Türk askerini gönderme noktasında patinaj yaptı da ceza mı kesiliyor?
Evet Tayyip Erdoğan’a yapılan sivil yargı darbesinin dayandığı iki nokta Başbakan’ın hasta olması yani siyasetin yeniden dizaynı ile Suriye ve İran olayı gibi görünüyor!
Tam bu nokta bir parantez:
Biz Abdullah Gül’ün bu yargı darbesinde önceden haberdar olduğu kanaatindeyiz. Öyle çünkü malum Cemaat içeride bir güce yaslanmadan güçlü Başbakan’ı “bir kalemde silmeyi göze alamaz” diye düşünüyoruz!
Peki Abdullah Gül bunu niye mi yapsın?
Hasta Tayyip Bey sonrasında onun siyasi mirasını teslim almak ve Türkiye’ye hükmetmek için!
El Kaide – Taliban bumerangı ve Cemaat!
El Kaide ile Taliban’ı kim kurup sürekli destek oldu?
CIA ya da ABD!
Niye kurdu?
Afganistan’ı işgal eden SSCB ile mücadele etsin diye!
Peki sonra ne oldu?
Bu örgütler SSCB sonrasında bumerang misali geri tepip şimdi ABD ile vuruşuyor!
Teşbihte hata olur mu bilmem ama bendeniz bugün Türkiye’de var olan tabloyu biraz buna benzetiyorum.
Cemaati yargıda ve polis de etkin yapan, mensuplarını en önemli konumlara getiren kim?
AKP ile Tayyip Erdoğan!
Peki bugün ne oluyor?
Yaygın spekülasyona göre, o Cemaat şimdi bumerang misali geri tepip Tayyip Erdoğan’ı vuruyor!
Şimdi o malum sözün tam sırasıdır: Ya Tayyip, men dakka dukka! (Ey Tayyip, eden bulur!)
Adalet bağımsızmış, hadi oradan!
Savcının ifadeye çağırdığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan için AKP şahsa özel kanun teklifi hazırladı.
Teklif yarın TBMM’de Adalet Komisyonuna gelecek.
İyi de şahsa özel kanun olur mu?
Hukuk, ahlak ve vicdan bunun neresinde?
Eğer ortada bir suç iddiası varsa yapılması gereken onun üstüne gitmek değil midir?!
Ama AKP bunu yapmıyor, sadece kendi yakınlarını korumaya alıyor!
Hatırlayın Erdoğan aynı şeyi Deniz Feneri olayının sanığı Zahit Akman için yapmıştı ve ona soruşturma açma iznini kendine bağlamıştı.
Keza Deniz Feneri Savcılarının görevden alınması misali MİT soruşturmasına bakan savcı da önceki gün akşam saatlerinde görevinden el çektirildi.
Ve heyhaaat, bugüne kadar yargı bağımsızlığı, hukuk -adalet diye cıyaklayanlardan tek bir ses yok!
Arkadaş söz konusu hukuk ve yasaların uygulanması ise İlker Başbuğ ya da diğer generaller ile Hakan Fidan’ın ne farkı var? Onlar tutuklanırken, “Biz yargıya karışmayız” diyeceksin, kendi adamın tutuklanma aşamasına gelince hemen özel kanun yapıp ya da savcılara görevden el çektirip yargının elini-kolunu bağlayacaksın!
Söyleyin bunun adı riyakarlık ötesi değil mi?
Suriye ile albay – istihbaratçı takası!
Aktaracağım olay Başkent’in öbür yakasında herkesin dilinde ama kimseler yazamıyor zira AKP ile Başbakan’dan ödleri kopuyor.
Hadise şu:
İddiaya göre, Suriye kendi topraklarında faaliyet yapan 30’a yakın MİT ve Jandarma İstihbarat mensubunu yakalıyor.
Hemen sonrasında konu iki ülke arasında takasa dönüştürülüyor ve Suriye yakaladığı Türk istihbaratçılarına karşı Ordusundan kaçan isyancı Albay Harmus ile ilave bazı şeyler talep ediyor.
Sonuçta anlaşmaya varılıyor ve Albay geri verilerek istihbaratçılar kurtarılıyor.
Tabii CIA ile MOSSAD bunu duyup hiddetleniyor çünkü ABD Türkiye’nin bu olayı vesile yapıp Suriye’ye saldırmasını bekliyordu.
Hiddetlenen ABD Türkiye’deki işbirlikçilerine talimat verip bölgedeki MİT mensuplarının üzerine şimdi malum operasyonlar yaptırıyor!
Yeni Mesaj
Niğde'de İçme Suyu İhtiyacınızı Nasıl Gideriyorsunuz?
Ankete Katıl
Trend Haberler
Bor Toki Evlerinde 2 kişi ölü bulundu. Valilikten Açıklama
Niğde’de Köy Yolları Asfalt Değil Beton Olacak
Bor İlçesindeki Cinayet Zanlıları Tutuklandı
Siber dolandırıcı Niğde’de yakayı ele verdi