Aradığımız bu insanın özünde fitnelik, hilebazlık, aldatma duygusu yerine, aydınlık, ışık dolu bir ruh yapısı olmalı. Halk olarak arzumuz odur ki; politikacı ahlaksız, yalaka, tutarsız olma yerine; olumlu, sevimli, nazik ve sözünün eri olmalı.
Özlenen siyasetçi karaktersiz, dönek, basit ve şahsiyetten yoksun, çıkar peşinde koşan, beyninden ve midesinden başkalarına bağımlı olan değil; azimli, kararlı, sabırlı, vefalı ve aynı zamanda etik açıdan tutarlı olmalı.
Aranan bu insan rezil, basit, çapulcu takımından değil; asaleti, karakteri sağlam, hümanist olmalı. İşte bu insanın özelliğinde korkaklık, çekingenlik, pısırıklık, vurdumduymazlık “Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın” olma yerine; cesur, mert, akıllı, ileri görüşlü, dürüst karakterli olmalı.
Aradığımız politikacı, yaşamını kendi çıkarları üzerine kuran, değil; vatansever, iyi bir insan olmanın yanında batı medeniyetlerinin karşısında aşağılık duygusuna kapılıp soysuzlaşmayan, milli duyguları her şeyin üstünde gören, hamleci, yapıcı, çalışkan, zeki ve uyanık olmalı.
Sonuçta aradığımız politikacı ve siyasetçi kula kul olmayan, vatanı düşmana peşkeş çekmeyen biri olmalı.
Her gün çalışmalarını yalan üstüne kuran, “Benim siyasetçim, benim politikacım” olamaz. İnsanlar arasında ayrımcılık yapıp, “sendendir, bendendir” diyerek liyakatsiz kimseleri iş başına getirenleri değil, gerçek anlamda vatandaşın problemlerini, acılarını yüreğinde duyan siyasetçi ve politikacıyı tercih etmeli.
Yanlışları doğru gibi gösteren, çok konuşup az iş yapan Yel gelince derede, sel gelince tepeye çıkan, her ipte oynayabilen politikacı değil, halkın mutluluğu için, gecesini gündüzüne katan, siyasetçi ve politikacılarda bir takım kriterler aranmalı ve doğru ile yanlışı, siyah ile beyazı hassas bir terazide tartmalı.
Kesinlikle, hislerinizle değil mantığınızla karar almalısınız. İyi politikacı ve siyasetçiyi sandık önünüze geldiğinde, yüreğinizde ve gönlünüzde doğru olanı iki kez düşünerek. Yapmalısınız.