SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM -16-
"Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Dolaylı vergiye muhtaç olunduğunda !!!
Değerli arkadaşlar,
Daha önceki SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM başlıklı yazılarımda birçok sorunumuzu dile getirmiş ve
Şimdi bu olayları ve sorunları oluşturan etmenleri düşünelim;
· Neden ve niçin ve de hangi amaçla bu sorunlar karşımıza çıkıyor?
· Bu sorunlara verilen tepkiler ve üretilen çözümler uygun mu?
· Bu ortamda, bu çözümlerin dışında daha neler yapılabilir?
· Daha uygun ve daha akılcı çözümler için kimlerle iş birliği yapılabilir?
diye sormuştum. Ne yazık ki bırakın sorunlarımıza ulusal çözümler üretmeyi, sadece sonuçlarla ilgilenip sorunların esas nedenleri de araştırılmamaktadır.
Değerli arkadaşlar,
Dünya çok büyük bir ekonomik sarsıntı geçirirken, güzel ülkemizin de hem içte hem de dışta birçok önemli sorunu var ve halkımız ulusal çıkarlarımıza uygun çözümler bekliyor. Örneğin,
- Türkiye 2011’i rekor cari açıkla kapattı. Türkiyenin cari işlemler açığı 2010 yılına kıyasla %65,3 artarak 77,9 milyar $ oldu. Bu rekoru ikinci bir rekor izledi; geçen yıl Türkiyeye yönelik kaynağı belirsiz para girişi %356 artarak 12, 5 milyar $ a çıktı (14.02.2012-Cumhuriyet). 2012 yi de yaklaşık 55 milyar $ lık cari açıkla kapatıyor.
- Tek sivilce cari açık. Ülkemizin 23 Avrupa ülkesi içinde cari açık açısından en iyi durumda olmasına rağmen, Ekonomi Bakanımız cari açığımızın halledilmesi gereken önemli bir sorun olduğunu belirtiliyor (14.05.2012-Milliyet).
- Türkiye sıcak paraya karşı kırılgan, cari açık 5 yılda ikiye katlanacak. IMF hazırladığı raporda, Türkiyenin 2012-2017 arasında %3,9 büyüyebileceğini öngördü (23.12.2012-Söcü).
- 2013 de en büyük sorun sıcak para olacak. Ekonomide sıkıntılara dikkat çeken Prof.Dr. Şükrü Kızılot, “Türkiyede cari açık çok büyük. Yabancı sermaye ülkeye gelmiyor. Devlet 2013 gelir kalemlerinde ciddi sorun yaşayacak” dedi(12.12.2012-Söcü).
- Özel sektörün borcu 10 yılda 5 kat arttı. Merkez Bankası Eylül sonu itibarıyla özel sektör dış borç verilerini açıkladı (27.11.2012- Sözcü).
- Karşılıksız çek patladı, Kasımda 824 bini geçti. Yılın 11 ayında birikimli karşılıksız çek sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %54,2 oranında artarak 824.410 adede ulaştı (9.12.2012-Sözcü).
- Yolsuzluk raporunda Türkiye 176 ülke içinde 49 puanla 54. Sırayı aldı. Uluslar arası Şeffaflık Örgütü, yolsuzluğun en önemli sorunlardan biri olduğunu ifade ederek 50 nin altında puan alan ülkelerde kamunun daha şeffaf olması gerektiğini belirtti (6.12.2012-Milliyet).
- Kaçakçıların zil takıp oynamadıkları kaldı. Kaçak şekerin değeri 750 milyon $, Kaçak çay ise 75 milyon $, Kaçak sigaradan vergi kaybı 2,5 milyar $, Kaçak içkinin maliyeti 200 milyon $, Kaçak hayvanların ise 750 milyon $ ve kaçak etin yıllık değeri 5 milyar $, her türlü konserve ve bakliyatın bedeli ise 1 milyar $ civarındaymış. Kaçak yakıt ile yaklaşık 5 milyar $’lık kaybımız varmış (1.12.2012-Sözcü). Dolaylı vergideki artışların acı sonuçlarına da katlanacak mıyız???
- Vergide tahsilat 46 milyar, tahsil edilemeyen 55 milyar TL. Ocak ve Şubatta verginin ancak %45,6 sı tahsil edilebildi (19.03.2012-Milliyet). Dolaylı vergiye muhtaç olmak yerine, direkt vergide gereken tahsilat neden yapılamıyor ve kayıt dışı neden önlenemiyor ???
- Milyonerler kulübüne bir yılda 7.931 yeni üye eklendi. Haziran 2012 itibariyle BDDK verilerine göre 1 milyon liranın üzerindeki hesap sahibi sayısı 48.967 ye ulaşmış (9.08.2012-Sözcü).
- Tüketici, başta giyim ve otomobil olmak üzere satın almalarını durdurdu. Zaten borçları da (8 bin TL’nin üstündeki borçlular) Ekim 2012 itibariyle 207 milyar TL’yi aşmış durumda. Geri ödemede güçlükler başladı. Bankaların Ekim 2012 sonu itibariyle batık kredi tutarı 24,2 milyar TL ve bunların yüzde 36’sı tüketici batağı (28.12.2012-Cumhuriyet).
- Merkezin rezervi 125 milyar $’a ulaşmak üzere. (31.10.2012-Sözcü). Bu birikimimizin nasıl değerlendirildiğini de bilmek isterdim.
Değerli arkadaşlar,
AB-D ülkeleri ekonomik kriz yaşarken, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan güzel ülkemiz, IMF’ye muhtaç olmadan hayatını devam ettirebiliyor. Ancak bu konumumuzu kıskanan AB-D emperyalizmi, şimdi de Suriye olayını başımıza dert etti. Orta doğuya yaklaşık 10 milyar $’lık ihracatımızın ana kapısı olan Suriye sınırımız kapandı. Üstelik burada BOP kapsamı ile ortaya çıkartılan ekonomik ve askeri sorunların, önümüzdeki süreçte ülkemizi yıpratacağı kaygısı içindeyiz.
Umarım sizlerde, yukarıdaki uyarı ve önerilerime ekleyecek, geliştirecek ve de ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözecek, yeni öneriler üretebilirsiniz. Emeklerinizin boşa gitmeyeceğine eminim. Çünkü kazanan güzel ülkemiz, ulusal birlikteliğimiz ve Türk Milleti olacaktır.
Sevgi ve saygılarımla (15.01.2013).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Vergilerimiz ve Elektrik faturalarımızdaki zorunlu ödemelerle ayakta duran TRT-1 de yaklaşık 25 yıldır her Pazar günü bir kovboy filmi oynatılır. Bir başka ülke varmıdır ki en büyük devlet TV sinde her Pazar bir kovboy filmi oynatılsın. Korkarım AB-D emperyalizmi sonunda, Türk milletini de kovboy yapacak galiba. Yani herkes silah sahibi olacak ve silahını erken çeken son sözü söyleyecek. Çünkü yeni hazırlanan Silah Yasa taslağında pompalı tüfek için ruhsat artık 21 yaşındakiler yerine 18 yaşındakilere de verilecekmiş. Ayrıca ARMAĞAN SİLAH kavramı ile birileri de silaha kavuşturulacakmış. Silah kaçakçılarına gün doğdu. Yıllardır bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren UMUT VAKFI’nın (http://www.umut.org.tr) emeklerine yazık oluyor.