*Bu temal realiten hareketle tarihin Tayyip Erdoğan hakkındaki ilk hükmü, milli görüş gömleğini çıkarıp Siyonist madalyasını takan ve Haçlı seferlerinin sosyal faydalarını kutsayan lider şeklinde olacak.
*İlaveten Tayyip Erdoğan tarihe “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne eşbaşkan benim” diye böbürlenen Müslüman bir politikacı olarak geçecek.
*Keza Erdoğan Irak’da 1 milyon Müslümanı katleden ve on binlerce mümin hanımın ırzıra geçen ABD askerlerine dua eden güya İslamcı bir lider diye yer bulacak.
*Aynı şekilde Tayyip Erdoğan PKK ile Öcalan’a teslim olan ve onlarla müzakereye oturup mütareke şartlarını görüşen isim olarak tescil görecek.
*Tarihin mutlak olarak kaydedeceği bir başka şey ise adı Türkiye olan bir ülkenin başına “Türk’üm” demeyen birinin ülkeyi uzun süre yönetmesi garabeti olacak.
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı Türk toplumunu etnik ve mezhepsel olarak sürekli kaşıyıp tarumar eden ve ülkenin kimyasını bozan biri diye kaydedecek
*Tarihin vereceği bir başka hüküm ise Tayyip Erdoğan’ın özelleştirme adı ile Türkiye’nin bütün stratejik kurumlarını ederinin çok çok altında bir fiyatla (Telekom misali) satması olacak.
*Keza tarih Tayyip Erdoğan’ı NATO Genel Sekreteri Rasmessen’in atanması olayından Libya’ya NATO’nun asker göndermesine, Barzani’ye “aşiret reisi benim muhatabım değil” demesinden bilahere onunla yoldaş olmasına kadar pek çok olayda sabahtan öğleye sürekli fikir değiştiren tutarsız biri diye yorumlayacak,
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı kendi ifadesi ile delik ayakkabı ile siyasete giren ama sonuçta bankada (eski parayla) trilyonları ve oğullarının gemileri olan biri diye kaydedecek.
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’yi en çok borçlandıran ve TSK gibi devletin en temel kurumlarının imajını yerle bir eden lider diye tescilleyecek.
*Tarih Erdoğan’ı Deniz Feneri yani zekat hırsızlığının soruşturulmasında Zahit Akman’ı koruma altına alması misali engelleyici tutum sergileyen Başbakan diye yazacak.
*İlaveten Tayyip Erdoğan tarihe “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne eşbaşkan benim” diye böbürlenen Müslüman bir politikacı olarak geçecek.
*Keza Erdoğan Irak’da 1 milyon Müslümanı katleden ve on binlerce mümin hanımın ırzıra geçen ABD askerlerine dua eden güya İslamcı bir lider diye yer bulacak.
*Aynı şekilde Tayyip Erdoğan PKK ile Öcalan’a teslim olan ve onlarla müzakereye oturup mütareke şartlarını görüşen isim olarak tescil görecek.
*Tarihin mutlak olarak kaydedeceği bir başka şey ise adı Türkiye olan bir ülkenin başına “Türk’üm” demeyen birinin ülkeyi uzun süre yönetmesi garabeti olacak.
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı Türk toplumunu etnik ve mezhepsel olarak sürekli kaşıyıp tarumar eden ve ülkenin kimyasını bozan biri diye kaydedecek
*Tarihin vereceği bir başka hüküm ise Tayyip Erdoğan’ın özelleştirme adı ile Türkiye’nin bütün stratejik kurumlarını ederinin çok çok altında bir fiyatla (Telekom misali) satması olacak.
*Keza tarih Tayyip Erdoğan’ı NATO Genel Sekreteri Rasmessen’in atanması olayından Libya’ya NATO’nun asker göndermesine, Barzani’ye “aşiret reisi benim muhatabım değil” demesinden bilahere onunla yoldaş olmasına kadar pek çok olayda sabahtan öğleye sürekli fikir değiştiren tutarsız biri diye yorumlayacak,
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı kendi ifadesi ile delik ayakkabı ile siyasete giren ama sonuçta bankada (eski parayla) trilyonları ve oğullarının gemileri olan biri diye kaydedecek.
*Tarih Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’yi en çok borçlandıran ve TSK gibi devletin en temel kurumlarının imajını yerle bir eden lider diye tescilleyecek.
*Tarih Erdoğan’ı Deniz Feneri yani zekat hırsızlığının soruşturulmasında Zahit Akman’ı koruma altına alması misali engelleyici tutum sergileyen Başbakan diye yazacak.
***
KCK tahliyelerinde Başbakan’ın paniği
KCK tahliyelerinde Başbakan’ın paniği
Muhabir soruyor:
-4. Yargı Paketi’nin KCK davaları ile ilgisi var mı?
Tayyip Erdoğan adeta suçüstü olmuşcasına panikle muhabiri paylıyor:
-”MHP ağzıyla konuşma!”
Peki Başbakan’daki bu panik niçin mi?
Dördüncü yargı paketinin tamamen KCK’lıları serbest bırakmak adına hazırlandığının ortaya çıkmasındandır ki nitekim İzmir’de 18 KCK’lı alelacele serbest bırakılırken diğer yerlerden de benzer haberler gelmeye başladı.
Görüyorsunuz yasanın kendisi değil gölgesi yani söylentisi bile PKK’nın şehir yapılanması militanlarının salıverilmesine yetmiştir.
Manzara 4. Yargı Paketi’nin İmralı ile yapılan müzakerenin ürünü yani takas olduğuna işaret ediyor ki çok sürmez bütün KCK’lılar birkaç aya serbet bırakılacak ve hemen akabinde sıra Öcalan’ın uçurulmasına gelecek.
-4. Yargı Paketi’nin KCK davaları ile ilgisi var mı?
Tayyip Erdoğan adeta suçüstü olmuşcasına panikle muhabiri paylıyor:
-”MHP ağzıyla konuşma!”
Peki Başbakan’daki bu panik niçin mi?
Dördüncü yargı paketinin tamamen KCK’lıları serbest bırakmak adına hazırlandığının ortaya çıkmasındandır ki nitekim İzmir’de 18 KCK’lı alelacele serbest bırakılırken diğer yerlerden de benzer haberler gelmeye başladı.
Görüyorsunuz yasanın kendisi değil gölgesi yani söylentisi bile PKK’nın şehir yapılanması militanlarının salıverilmesine yetmiştir.
Manzara 4. Yargı Paketi’nin İmralı ile yapılan müzakerenin ürünü yani takas olduğuna işaret ediyor ki çok sürmez bütün KCK’lılar birkaç aya serbet bırakılacak ve hemen akabinde sıra Öcalan’ın uçurulmasına gelecek.
***
Liselere AKP atkılarını dağıtıp Tayyip’i alkışlattılar
Liselere AKP atkılarını dağıtıp Tayyip’i alkışlattılar
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü geçtiğimiz hafta bütün devlet liselerinde bir kampanya başlattı.
Buna göre öğrenciler 18 Mart için Çanakkale gezisine davet edildi.
“Otobüs parası ve kumanya bizden” denilip gençler özendirildi.
Derken binlerce liseli tutulan otobüslerle Çanakkale’ye aktı.
Liseli çocuklar şehitliği gezmeyi isterken bir emir:
-Bütün otobüsler ve liseliler Başbakanımızın töreninde bulunacaklar.
Binlerce genç rızaları olmaksızın emrivaki ile alanı kalabalık göstermek ve Tayyip Erdoğan’ı dinlemek için tören alanına taşındı.
Dahası, öğrencilerinin tamamına AKP amblemli atkılar dağıtıldı.
Soğukta tır tır titreyen liseliler şehitlikleri ziyaret etmek bir yana dönüşte bile Başbakan ile Bakanların geçiş üstünlüğü sebebi ile otobüslerin içinde saatlerce hapis kaldılar.
Peki bu reziliği yazan bir gazete ya da haber yapabilen bir televizyon kanalı oldu mu?
Aydınlık ile Ulusal Kanal’ın dışında kimin haddine!
Buna göre öğrenciler 18 Mart için Çanakkale gezisine davet edildi.
“Otobüs parası ve kumanya bizden” denilip gençler özendirildi.
Derken binlerce liseli tutulan otobüslerle Çanakkale’ye aktı.
Liseli çocuklar şehitliği gezmeyi isterken bir emir:
-Bütün otobüsler ve liseliler Başbakanımızın töreninde bulunacaklar.
Binlerce genç rızaları olmaksızın emrivaki ile alanı kalabalık göstermek ve Tayyip Erdoğan’ı dinlemek için tören alanına taşındı.
Dahası, öğrencilerinin tamamına AKP amblemli atkılar dağıtıldı.
Soğukta tır tır titreyen liseliler şehitlikleri ziyaret etmek bir yana dönüşte bile Başbakan ile Bakanların geçiş üstünlüğü sebebi ile otobüslerin içinde saatlerce hapis kaldılar.
Peki bu reziliği yazan bir gazete ya da haber yapabilen bir televizyon kanalı oldu mu?
Aydınlık ile Ulusal Kanal’ın dışında kimin haddine!
***
Harbiye’yi imam hatibe yendirenlerin listesi
Harbiye’yi imam hatibe yendirenlerin listesi
*Türk Ordusundaki milli uyanış ve tezahürleri kendi çıkarlarına karşıt gören Pentagon, NATO ve AB.
*Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül
*Cumhuriyet’den rövanş almak isteyen taşeron F tipi örgütün yargı ile polise sızmış çeteleri!
*Bülent Ecevit ile Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun ısrarlarına rağmen *Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı’nda direten Ahmet Necdet Sezer!
*Hilmi Özkök
*Aytaç Yalman
*Yaşar Büyükanıt
*Necdet Özel
*Merkez medya
*TSK’ya sahiplenmeyen Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli
*Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül
*Cumhuriyet’den rövanş almak isteyen taşeron F tipi örgütün yargı ile polise sızmış çeteleri!
*Bülent Ecevit ile Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun ısrarlarına rağmen *Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı’nda direten Ahmet Necdet Sezer!
*Hilmi Özkök
*Aytaç Yalman
*Yaşar Büyükanıt
*Necdet Özel
*Merkez medya
*TSK’ya sahiplenmeyen Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli