Muallim Abdulbaki Gölpınarlı (1900-1982), 1930-1931’de Atatürk Döneminde 3’ncü Sınıf Ders Kitabı olarak okutulan “ Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri ” başlıklı kitabının(*) 21’nci sayfasında şöyle yazmış;
Z. Cem Yıldırım’ın makalesini sunuyoruz.
Muallim Abdulbaki Gölpınarlı (1900-1982), 1930-1931’de Atatürk Döneminde 3’ncü Sınıf Ders Kitabı olarak okutulan “ Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri ” başlıklı kitabının(*) 21’nci sayfasında şöyle yazmış;
“…İşte görüyorsunuz ya çocuklar, vatansız din olmuyor. Biz de istiklal Harbinde çalışmasaydık, vatanımızı kurtarmasaydık, bugün ne hükümetimiz kalırdı, ne milletimiz…”
Hazreti Muhammed de İslam dinini yaymak için o dönem bir vatana gereksinim duyduğundan, artık güvensiz hale gelen Mekke’yi terk ederek Medine’ye göç etti. Orada bir cami ve etrafına evler yaptırdı. Halkın sıtma hastalığına yol açan bataklıkları temizlettirdi. Sonrasında şehir günden güne büyüdü ve güzelleşti. Medine, artık Müslümanlığın merkezi oldu ve buradan etrafa yayılmaya başladı.
Hatırlarsınız Milli Mücadele döneminde Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam, camiye gelenlere, Maraş’ın Fransızlar tarafından işgal edilmiş ve kalede de Fransız bayrağının çekili olması nedeniyle farz olmayan Cuma namazını kıldırmamış, vatanı kurtarmak gerektiği düşüncesi ile onları savaşa göndermişti.
Apaçık görülmektedir ki, ancak kanla sulandığı zaman vatan haline gelen bu topraklarda bağımsız ve egemen olmak, dinin de gereklerini yerine getirmek için şarttır.
Yoksa Mustafa Kemal’in önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı kazanılmasaydı ya da İngiltere’nin mandası, kimi aklı evvellerin böylesi daha iyi olurdu dediğini hatırlayın, kabul edilseydi bugün daha mı dini bütün bir toplum olurduk acaba?
2003 yılında işgal edildikten sonra camileri kışla haline getirilen, iki milyonu aşkın insanın öldürüldüğü, yüz binlerce insanın sakat kaldığı, iki milyonu aşkın mültecinin olduğu ve on binlerce kadının ırzına geçildiği Irak’ta ki Müslüman kardeşlerimiz İslam dininin gereklerini, gerektiği ölçüde, yerine getiriyorlar mıdır acaba?
Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Irak’ın dün başına gelenler Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile bugün de ülkemizde gerçekleştirilmek üzeredir. Hepimizin uzun süredir bildiği gibi BOP bir Amerikan projesidir. Fas’tan Afganistan’a uzanan Ortadoğu coğrafyasında 24 Müslüman ülkenin sınırlarını değiştirmeyi öngörmektedir. Bu projeye Türkiye de dâhildir ve doğu-güneydoğu bölgemiz bu bölgede kurulacak “Kürdistan” devletine dâhil edilmiş gösterilmektedir.
Bu nedenle ülkemizin de dâhil olduğu vatanımızı parçalayan bu projeye ve eşbaşkanlarına karşı tavır almak her Müslüman’ın ve yurtseverin en öncelikli görevidir.
Çünkü başta da vurguladığımız gibi vatansız din olmuyor.
Artık,“ Önce vatan ”, “ Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır ” diyen, dağa taşa bunu yazan Türk ordusuna da sahip çıkma zamanıdır. Bu coğrafyada gerçekleştirilmek istenen projelere ancak ordumuz güçlü olursa direnebiliriz.
12 Eylül’de yapılacak referandum öncesinde oyumuzun rengini aslında bu gerçeğe göre belirlersek en doğrusunu yapmış olacağımızı düşünüyorum.
NOT: Bu yazımı, 30 Ağustos günü aramızdan aniden ayrılan Niğde Anadolu Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Cahit Özdemir arkadaşımıza ithaf ediyorum. Işıklar içinde yat, değerli dostum … Z.Cem Yıldırım
*Kaynak Yayınları, 2’nci Basım, Nisan 2005