Değerli arkadaşlar,

TBMM tarafından oldukça geçte olsa, 27.06.2002 de kabul edilen, 18 Mart tüm şehitlerimizi anma günü nedeniyle;

1- Osmanlı İmparatorluğunun son 150 yılında kazanılmış tek zafer olan Çanakkale de emperyalist güçlere karşı ülkemizi korumak amacıyla yapılan savaşta,

2- Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e inanan ve güvenen halkımızın yine emperyalist güçlere ve onun piyonu olan Yunanistan’a karşı, yine ülkemizi korumak ve Türkiye Cumhuriyetini Kurmak amacıyla verilen kurtulus savaşında,

3- Sadece ABD ye yaranmak ve NATO’ya girmek amacıyla ve de ülkemizin ulusal çıkarları ile hiçbir ilgisi olmayan Kore’de yapılan savaşta,

4- Yapılan uluslararası antlaşmalara uygun olacak şekilde, ülkemizin ulusal çıkarlarını gözetmek ve soydaşlarımızın canlarını korumak ve de onları Rum mezaliminden kurtarmak amacıyla Kıbrıs’ta yapılan savaşta,

5- Güzel ülkemizin bölünmesi amacıyla yine emperyalist dış güçlerce desteklenen ve yönlendirilen PKK ile yapılan mücadele sırasında,

canlarını seve seve veren, gözü pek ve kalbi ülke sevgisi ile dolu yurtseverlerimizi rahmet ve minnetle anarken, bu savaşlarda yaralanarak bizlere ulus sevgisi için canlı örnek teşkil eden gazilerimizi de unutmayalım.

Değerli arkadaşlar,

Osmanlı padişahının aynı zamanda halife olması yüzünden ilan edeceği cihad ile İnglizlere karşı tüm Müslümanları ayaklandıracağını sanan Almanların ve yerli işbirlikçilerinin büyük ayak oyunları ile birinci dünya savaşına katıldık. Öyle ki Osmanlı padişahı kendi ordusunun yönetimini bile Almanların emrine verdi.

 Ne yazık ki emperyalist istila ve işgale karşı Çanakkale mücadelesi veren Osmanlı ordusu, Alman komutanların yönetiminde gereğinden fazla zayiat vermiştir. Çünkü Alman komutanlar askeri strateji olarak Avrupa’daki İngiliz-Fransız askerlerinin, Almanların karşısından çekilip, Çanakkale’ye gönderilmelerini istiyorlardı. Özellikle Yüce Önderimiz Mustafa Kemali, yapılacak çıkarma konusunda dinlemeyen ve küçümseyen Çanakkale Orduları Genel komutanı Mareşal Liman Von Sanders yüzünden binlerce vatan evladını kaybettik.


 Burada yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını saygı ve sevgi ile anmak isterim. Çünkü onların sayesinde kazandığımız zafer aynı zamanda Rusya’da Romanofların çarlık yönetimine yardıma gitmek isteyen  İngiliz ve Fransız donanmalarını da engellemiştir. Böylece Rusya’da halk devrimin gerçekleşmesini sağlamış ve dünya tarihine yön vermiştir.

 Değerli arkadaşlar,

Çanakkale harbini bana büyükbabam anlatırdı. Büyük babam da kardeşi Hüseyin ile birlikte Çanakkale’de savaşmış. Büyük babam topçu olarak görev yapmış ve kulakları oldukça ağır işitiyordu. Kardeşi ise piyade olarak savaşa girmiş ve şehit olmuş. Ne yazık ki Sivas-Zara doğumlu olan Hüseyin dedemin belgelerine bir türlü ulaşamadım. Çünkü Zara nüfus idaresi yanmış. Çanakkale şehitleri listesinde de yok. Düşünün lütfen, bir kişi bu güzel ülke için çekinmeden hayatını veriyor ve bu olaydan kimsenin haberi yok. Zannediyorum Hüseyin dedem gibi güzel ülkemizin bağımsızlığı uğruna şehit olmuş binlerce vatan evladının da belgesi yoktur. Onlar sayesinde bu günleri yaşayabiliyoruz. Onları sevgi ve saygı ile anıyorum. Işıklar içinde yatsınlar.

 Sevgi ve saygılarımla. (19.03.2012)