ALLAH RASULÜ’NÜN RİSALET GÖREVİ
Muhammet (A.S.)’ın nebi anlamında bizi bağlayan durumu, Allah'ın son Nebisi'nin vahiy misyonudur. Yani risaleti. "Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir" Nahl 16/125. "Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve mü’minlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır. Artık ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!" A'râf 7/2-3 " De ki: "...Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir" Arâf 7/203. "Hiçbir nebinin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir" Âl-i İmran 3/161. "Eğer yüz çeviriyorsanız, sizden zaten hiçbir ücret istemedim. Benim ücretim, ancak Allah’a aittir. Bana Müslümanlardan olmam emredildi” yunus 10/72. "Ey Rasul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği risalet görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir" Mâide 5/67.
Dikkat edilirse ayetler, bizim için rasul’ün risalet görevine dikkatlerimizi çekiyor. Risalet anlamında rasule tabi olmamızı istiyor.“Biz her rasulü sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Rasul de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı” Nisâ 4/64.  Nisâ 4/80, Enfâl 8/20-21, Al-i İmran 3/132, Tövbe 9/128…gibi.
Allah ve Rasul bizi, nebinin kendisini yani biyolojik yapısını veya risaalet misyonu dışındaki tavır ve davranışlarını (örneğin yediklerini içtiklerini, giydiklerini…vs) yücelemeye çağırmıyor, diğer rasullerde de olduğu gibi, rasul’lük misyonuna çağırıyor. Bu anlamda Allah Rasul’e en yakın hanımlarını uyarıyor; Ahzab 33/28. “De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. “Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın” Kehf 18/110. Enbiya 21/8, Furkan 25/20.
Gelin kendimizi hep beraber Kur’an’la gözden geçirelim, geçmiş büyüklerimizi rahmetle analım, onların din adına ürettikleri kültürü Kur’an’a arz edelim son pişmanlığa düşmeden ve iş işten geçmeden. Bu konu Müslüman dünyasının Kur’an’la sorunudur.
Adem (A.S.)dan itibaren Allah’ın bize gösterdiği ve tabi olmamızı istediği Kurtuluşun adı “İslam”dır. Nebiler bu dinin rasulleridir/elçileridir. Yani insanlardan biri, özellikleri ise Allah’ın vahyine muhatap olmaları ve ondan sorumlu oluşlarıdır. “Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.” Zuhruf 43/44
 İşte tüm nebiler aynı vahyin muhatap ve görevlileridir. Bu dinin inananlarına Müslüman denir. Müslümanlığın ölçüsü ise Kur’an’dır. Kur’an’da ise her şey mevcuttur. İnanç esasları dahil.
Kur’an, her zaman Kur’an’la canlı kalmayı, Kur’an’ı terk etmemeyi, Kur’an adına başka yollara sapmamayı uyarıyor.
“Kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de doğru yoldan sapmanızı istiyorlar.” Nisa 4/44
“Ey iman edenler, Allah’a, Rasülüne, Rasülüne indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği Kitab’a iman edin...” Nisa 4/136
Kur’an’ın her zaman canlı tutulması istenmektedir. Her Müslüman’ın bu konuda çok titiz olmaları dinî bir vecibedir.
“Asıl hükümranlık, işte o gün Rahman’a aittir. Kâfirlere ise, çok güç bir gün olacaktır. Zalim, o gün elini ısıracak ve “Ah ne olurdu, rasülle bir yol edinseydim. Yazıklar olsun bana, ne olurdu filan kişiyi dost edinmeseydim.” “İşte o beni, bana Rabbım’dan geldikten sonra Kitaptan uzaklaştırdı. Zaten şeytan insanı yalnız bırakır”diyecektir. Rasül de diyecektir ki, Ey Rabbım, kavmin bu Kur’an’ı terk etti.” Furkan 25/26–30
 Her Müslüman’ın bu duruma düşmekten Allah’a sığınması, bu konuda çaba ve gayret göstermesi gerekmektedir.  


Savaş ÖREN
Kur’an Evi Derneği Başkanı
www.kuranevi.org