İşte onun için diyorum ki iman ettiğim mukaddesatım gibi iman ediyorum ki kim hangi tezgahları kurarsa kursun eğer siz riyasız ve karşılıksız bir sevgi ile hiç birini diğerinden ayırmadan kucaklarsanız onlar size daha bir muhabbet ile bağrını açıyor ve “Hoş geldin ey dost! Bizi yad ellere yem etme.”diyor.
Bu söylediklerime Ağrı’da da Muş’ta da, Şırnak’ta da, Adıyaman’da da, Erzurum’da da ve en son Elazığ’da da bir kez daha şahit oldum.
Elazığ’mızdaki programlarımız vesilesi ile o yiğit insanlarla daha müşahhas konuları istişare etme imkanı bulduk.
Benim “Kültür şehri” ve “Gönüllerin buluştuğu şehir” diye tarif ettiğim, Elazığ’da gazeteciliğe ciddi katkıları olan bir ağabeyin ise “Huzur şehri” olarak tanımladığı Elazığ’da hem Eğitim 2023 Derneği İl temsilciliğimizin yoğun faaliyetleri hem de Elazığ özelinde memleket sevdalılarının projeleri dahilinde pek çok kurum ve kişilerle değerlendirmeler yapma imkanımız oldu.
Aslında Elazığ özelinde bütün Doğu ve Güney Doğu Anadolu için çok büyük önem arz eden memleket millet sevdalısı, Allah dostu kanaat önderlerinin ülkemiz için birlik hamurunun mayasını oluşturduklarını görmek gerekiyor. Hem o değerli insanlara yaptığımız ziyaretlerde hem Elazığ Cem Evi’ndeki kısacık sohbetimizde şu gerçek bir kez daha ortaya konuldu ki bu ülke daha nice bin yıllık kardeşliğe ulaşacak ve bunu da tarihi değerlerinden kopmadan gelecek adına tasarladığı büyük medeniyeti adına inşa edecektir.
Yine Elazığ için çaba sarf edip memleketini karşılıksız seven belki isimlerini yazsam birkaç sayfayı dolduracak kadar değerli gönül insanları ve yaşatma idealini, millete vefayı her şeyin önünde tutan sivil toplum örgütleri ülkemizin birliği adına çok büyük işler yapıyorlar. Ayrıca Elazığ’ın yerel ve ulusal yayın yapan kuvvetli bir basın ağının olması da Elazığ için büyük bir şans diye düşünüyorum.
Sözün özü:
Doğu ve Güney Doğu Anadolu kendisini karşılıksız seven millet ve memleket sevdalılarına gönlünü sonuna kadar açıyor. İstiyorlar ki yeniden yeni güzellikleri yeni bin yıllara birlikte taşıyalım. Ama beni anla, beni kullanma, beni, ben yapan değerlerle, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, kabul et, diyor.
Bize düşen ise hiçbir beklenti içine girmeden yüreğimizi ortaya koyarak Memleketimizin her yerine ve her insanına milli, İslami, insani anlayışla sahip çıkmaktır.