Asayiş ve huzur açısından yaşanabilir kent olma özelliğiyle gurur duyduğumuz Niğde’mize nazar mı değdi bilemiyorum, gün geçmiyor ki silahlı çatışma, yaralama ve ölüm vukuatlarıyla karşılaşmayalım.
Tamam millet olarak silaha düşkünlüğümüz olduğu bir gerçek.
Düğünler ve asker uğurlama başta olmak üzere havaya sıkmadan, şöyle elimizdeki silahın titreyişinin zevkini almadan yapamıyoruz diyeceğimde, onda bile bir sürü kaza ve ölüme sebep verebiliyoruz.
Lakin son zamanlarda Niğde içerikli haberlerde;
Selçuk mahallesinde iki grup arasında silahlı çatışma.
Eski sanayide iki grup arasında silahlı çatışma.
Şahsüleyman mahallesinde iki grup arasında silahlı çatışma.
Atasanayinde demirci ustasına silahlı saldırı ve akabinde ölüm.
Sayılabilecek ve üzerinde durulabilecek daha bir ton örneği görüp izlemek üzüntü verici.
Silahlı eylemlerdeki hareketliliğin tartışılması gereken birçok boyutu var elbette.
Ekonomik şartların zorluğu.
Pandemi dönemi sıkıntılarının yoğunluğu.
İnsanların hukuk ve adaletin geç ve zorlu işleyişine olan inançlarını gün geçtikçe yitirmeleri.
İçinde silah ve mafya barındıran dizilere olan hayranlığın artarak etki alanını geliştirmesi.
Nobranlık ve hoyratlığın toplumda kabul görmesi ve karşıt ses çıkarılmaması.
Tüm bu faktörler eşliğinde psikolojik etkenlerin de yıpratıcılığını eklediğimizde…
Her an ve şekilde karşılaşılması olası silahlı eylemlerin muhatabı olmayacağımızın da bir garantisi kalmıyor.
Lakin Niğde için ilginç olan durum ise olayların basit olarak nitelenemeyecek kadar karşılıklı ve çoklu halde meydana gelmesi durumu ki, bunun da ayrı olarak incelenip tedbirlerinin alınması gerekiyor.
Daha bunlar gibi sayabileceğimiz onlarca nedene ek olarak, başta pompalı tüfek edinmenin ve taşıyabilmenin kolaylaşmış olmasını da tetikleyici etken olarak sayarsak…
Bu durumun öyle küçümsenip göz ardı edilebilecek bir olgu olmadığının farkına varıp, gereken tedbirlerin başta kentimiz olmak üzere bir an önce alınması için nelerin yapılabileceğinin, en azından tartışılması gerekiyor.
Geçmişin kovboy flimlerinin aksiyon dolu sahnelerini sinema perdelerinde izlemek yerine, günümüz yaşam raconunun ateşli silah versiyonlarıyla birebir karşılaşmak, Niğde – Teksas hattı arasında kardeşlik köprüsü kurmaya yeter mi bilemiyorum.
Bilenler bilmeyenlere anlatacak olsun desem de..
Bari silah kullanmadan anlatın demem…
Abartı bir tavsiye olur mu ki…