ÖLÜNCE PEYGAMBERİMİZ SAV EFENDİMİZ ŞEFAAT EDECEK DİYE, İNSANLARI KANDIRANLAR. ALLAH’A KARŞI YALAN SÖYLEYENLERDİR.
 
Kur’an’daki İslam dinini, İslam’ın 5 şartına indiren ve dinimizi ibadet dini hale getiren bazı din öğreticileri. İnsanları kurtuluşa götürebilecek bilgileri olmayınca, kibirlerinden dolayı doğruyu söyleyenlere karşı her zaman yalanların arkasına sığınmışlar ve yalanlarını başka yalanlar ile destekleyerek içinden çıkamayacakları büyük bir vebalin altına girmişlerdir.
 
Tefekkür etmezler (düşünmezler) mi? Der Rabbimiz. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin şefaatini ölünce bekleyenlere hitap olsun diye söyleyelim.” Resûlullah’ın en çok sevdiklerinin başında amcası Ebu Talip gelir ne yazık ki ona şefaat edemeyen Resûlullah’dan ölünce şefaat bekleyenlerin durumu pek hazin.
 
Hâlbuki şefaat Kûr’an da Allah’ın rızasına erenler için olduğu vaaz edilir.
 
 
ENBİYÂ-28: Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yeşfeûne illâ li menirtedâ ve hum min haşyetihî muşfikûn(muşfikûne). Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah'ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O'nun (Allah'ın) haşyetinden korkanlardır.
 
 
Bu ayetten anlaşıldığına göre Allah’ın rızasına ermiş olmaktır. Nasıl rızasına sahip oluruz ve şefaat sahibi oluruz bu konuda ayet ile belirtilmiştir.
 
 
MÂİDE-16: Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm’e hidayet eder (ulaştırır).
E.. Bazı kişiler Allah ile kul arasına kimse giremez ve Kûr'ân'ı Kerim ile amel edilmez çünkü her şey içinde yazmaz gibi safsata içinde olanlar Allah’ın rızasına ulaşamayacak kişilerdir.
 
Bu kişiler için Allah şöyle söylüyor.
 
 
HAC – 8.Ve minen nâsi men yucâdilu fîllâhi bi gayri ilmin ve lâ huden ve lâ kitâbin munîr(munîrin).Ve insanlardan (öyle) kimseler vardır ki; bir ilme, bir hidayetçiye ve nurlu (aydınlatıcı) bir kitaba sahip olmaksızın Allah hakkında mücadele eder.
İşte bu kişiler de:
SAF – 7.Ve men azlemu mimmenifterâ alallâhil kezibe ve huve yud’â ilel islâm, vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne). İslâm'a (teslime) davet olunurken, Allah'a karşı yalan uyduran kimseden daha zalim kim vardır? Ve Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
 
 
Bu ahir zamanın sâdat ve küberaları hikmet sahibi olmadıkları için, insanlarda hikmeti anlatması mümkün değildir. Ne Kûr’an dan delil göstere bilirler, nede Allahın tayin ettiği hak bir yol göstericisi onlara bir ilim nasip etmemiştir.
 
Kendileri gibi birçok insanı çıkamayacakları cehenneme götürmekteler. Bu kadarla da kalmıyor, yaşam boyu Mutluluklarınızda yok ediliyor.
 
Bir kılıf bularak da durumlarını kurtarmışlar. Neymiş inanalar(her türlü Allah’ın emrine karşı geldikleri halde) ölünce peygamber Efendimiz şefaat edecek, doğru posta Cennet’e.
 
AHZÂB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Ve cehennemde olanlar derler ki: "Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi'nden) saptık."
 
AHZÂB-68: Rabbenâ âtihim dı’feyni minel azâbi vel anhum la’nen kebîrâ(kebîren).Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle lânetle.  
 
Size günahınız kadar yanacaksınız sonra Cennet’e gireceksiniz diyen sâdat ve küberalarınız kıyametten sonra nereye götürecek ayette be3lirtilmiş.
Allah’ın ayetleri böyle söylemediği halde, emaniye ilminin kendilerine verdikleri kibirle yalan söylemekten geride kalmıyorlar. İnsanların ruhlarını, fizik bedenlerini, nefslerini ve iradelerin Allah’a teslim etmelerine mani oluyor ve Allah’ın davetine karşı çıkıyorlar.
 
SAF – 7.Ve men azlemu mimmenifterâ alallâhil kezibe ve huve yud’â ilel islâm, vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne). İslâm'a (teslime) davet olunurken, Allah'a karşı yalan uyduran kimseden daha zalim kim vardır? Ve Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
 
Allah’ta bu dini yalanlayanlar (Allah’a ulaşmak diye bir şey yoktur diyenler)için zalim ve hidayete erdirmeyeceğini söylüyor. Dileriz inşallah akıl ederlerde, hidayete ererler.
 
Ölüm gelip çatınca insanlar bakın ne söylüyorlar.
 
MUDESSİR – 47.Hattâ etânel yakîn(yakinu).Bize yakîn gelene kadar (ölüm anı gelinceye kadar).
 
MUDESSİR – 48.Fe mâ tenfeuhum şefâatuş şâfiîn(şâfiîne).Artık şefaat edenlerin şefaati onlara fayda sağlamaz.
 
 
Neden bu gün ölüm gelmeden bir an evvel dininizi yaşayıp Allah’ın veli kullarından olmuyorsunuz?
 
ALLAH’A EMANET OLUN.