Köşe Yazısını Fırat ENSARİ yazdı...
Manşet fotoğrafını Editör Selim GÖKEL Yapay Zekadan oluşturdu...
...
Eğitimde Yapay Zeka
Geçtiğimiz pazartesi günü “İnsan ve Yapay Zeka Etkileşiminde Öğretmen” konulu paneli dinlemek, yapay zekanın gelip de gelebileceği yerlerde ona eşlik edecek öğretmen profilini anlamak açısından, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 1923 salonunun dinleyici sıralarındaydık.
Makinelerin insan benzeri düşünme, öğrenme ve problem çözme yeteneklerini taklit etmesini sağlayan ve aynı zamanda bir bilgisayar bilimi olan Yapay Zeka, günümüz dünyasının da vazgeçilmezleri arasına girmiş bulunmakta bile.
İşte Öğretmenler Gününün kutlanması ve teknolojik yeniliklerinde günümüz eğitim sisteminde öne çıkan yönleriyle irdelenmesi açısından Eğitim Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Sayın Sercan Demirgüneş’in panel başkanlığında; Doç. Dr. Sayın Nezih Ünal ve Doç. Dr. Sayın Semirhan Gökçe, yapay zekanın genel gidişatı eşliğinde öğretmenlik mesleğinin fayda yarar analizini ortaya koyarak, farklı bir pencere açıyorlardı.
Resim bölümü öğrencilerinin resim sergisinin görsel şöleni, yapay olmayan duru zihnimizi panel öncesi, gökkuşağının renk cümbüşü tadında okşuyordu.
Yapay Zekaya ‘hadi oradan senin bu yapaylığınla konser vermene daha çok var’ dercesine söz veya alan bırakmayan Müzik bölümü öğrencileri, Dr. Öğretim Üyesi Sayın Aysun Hamzaoğlu Birer yönetimde mini, lakin kocaman yürekler eşliğinde güzel bir konser seslendirerek, kulak- ruh birlikteliğimize cila çekiyorlardı.
Derin öğrenip, doğal dil ile işleyerek bilgisayarlı görü dediğimiz bir teknikle vücut bulan Yapay Zeka, bu üçlü sacayağıyla insan beyninin işlevine yakın şekilde, kendini geliştiriyor ve yeniliyordu.
İnsanın sinir ağının ilk modeli, devamında düşünsel süreci taklit etmeyi amaçlayan matematik algoritmalarındaki ilerleyiş yapay zekanın ilk temellerini atarken, Turing “ Akıllı Makineler” başlıklı bir raporla, konuyu 1947 li yıllarda somutlaştırmayı başarıyordu.
“Makine Düşünebilir Mi Ve Nasıl Düşünür” başlıklı kitabıyla ünlü Türk Matematikçi Ord. Prof. Dr. Cahit Arf da 1950 li yıllarda, kendi bakış açışıyla katkı sunuyordu.
Sektörlere göre yapay zeka kullanma oranı ve en çok hangi sektörleri değiştirebileceği, kullanıldığı yoğunluklu görevler, işe alım ile iş stratejilerindeki etkileri kadar ona yönelik tutumlar masaya yatırılıyordu.
Yapay zekanın sınıf ortamındaki yeri, öğretim süreçlerini destekleyebilecek açılımlar, öğretmen – yapay zeka etkileşimi, verimli kullanma noktasında doğru prompt yazabilme, bu promptların yazımındaki rol, görev ve biçimlerin neler olabileceği gibi işi tamamlama boyutuyla, insan kaynağına duyulan ihtiyaçlar tartışılıyordu.
Öğretim sürecini tasarlamak isteyen bir öğretmene, yapay zeka ne gibi katkılar sunabilir?
Yapay zekanın sınıf ortamındaki yeri ne olabilir?
Kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri; öğrenci profilleri, öğrenme yolları ve hedef odaklı içeriklerin yönlendiriliş şekilleri.
Doğal dil işleme teknolojileri kapsamında; metin analizi, konuşma, tanıma ve metin oluşturmada yapay zeka destekleri…
Nihai bölümde ChatGBT ile yapılan soru cevaplı sohbet ile yapay zekanın geldiği son aşamaların canlı yaşantıları…
Konunun yeniliğini geçtim, yeni olmadığı ve ciddi bir gelişimle kabuğunu kırıp bire bir yaşamımızın içine iyice girdiğini de gözeterek,
Yapay Zekanın geldiği konumla beraber, devamında gelecekteki konumunun ulaşabileceği yerin şaşırtıcılığı içerisinde bocalıyordum.
Eğitim Fakültemizin yenilikçi ve bilimsel mantıkla özdeş, bir zamanlar benimde beraber çalıştığım akademisyen arkadaşlarımızın,
Ülkede eğitim bazında önemli bir kalite sergilediğinin somut bir örneğini daha yaşamanın haklı gururuyla,
Başta Dekan Prof. Dr. Sayın Bekir Çınar nezdinde,
İçi; vatan, millet, bayrak ve insan sevgisiyle dolu,
Önce iyi insan şiarını benimseyip uygulayan çalışmalarıyla,
İnsanın insana zahmet değil, rahmet olduğu nesilleri yetiştirme noktasında,
Yol açıklığı diliyorum…