Üretim şekli, sanayisi, tarımı ve turizmi eşliğinde ortalama bir Anadolu kenti olan Niğde’mizin vasat gündeminin akışı, büyük değişiklikler göstermez pek.

Kentin birçok aksiyonunda lokomotif görevini üstlenen üniversitesinin, yine bu kente kattığı artı değeri anlamak için, üniversiteyi izleyip değerlendirmek açısından bakmak dahi olsa, umut verici.

Kentle iç içe ve genel yarara yönelik çalışmaların; üniversitenin dışa açılması, ülke yararına bilimsel araştırmalara öncülük etmesine katkıda bulunulması, koca dünyada minicik bir yeri olan bu kentin büyümesi yönünden, mutlaka desteklenmesi gereken bir olgu olduğu gayet net.

İşte sadece içinde bulunduğumuz 2019 yılında; 9 büyük kongreye ev sahipliği yapan kentin üniversitesinin ciddi işlere imza attığı gerçekliğiyle, geçtiğimiz hafta düzenlenen ve yakından takip ettiğim “ 6. Uluslararası Muhasebe ve Finans Araştırmaları Kongresi” ile bir kez daha şahit oluyordum.

Muhasebe konusu genelde rakamları içerdiği için pek rağbet görmese de işin içine finans veya başka bir deyişle para girdiğinde, ehhhh biraz ilgi çekiyor doğal olarak.

Oysa hayatın her anında muhasebe yok mu?

İş yaşamımızda, yaptıklarımızla yapamadıklarımız arasındaki muhasebe…

Evlilik yaşamımızda eşimiz ve çocuklarımız arasındaki ilişkilerimize yön veren muhasebe…

Kendi kişiliğimizle yaşam arasında kurduğumuz muhasebe…

Ve her şeyden önemlisi Yaradan ile kurduğumuz ve ölümle sonuçlanacak olan hayatın sonucundaki, manevi muhasebe…

Tabii ki yukarıda sorulan felsefi soruların dışında birçok konu ve günümüz modern yaşam sorunları, bu uluslararası kongrenin gündemindeki farklı soruları da oturumlara taşıyordu.

Her şeyden önce konu “ Çevresel Sürdürülebilirlik ve Yenilenebilir Enerji “ olunca, 9 farklı ülkeden 61 değişik üniversiteyi kapsayan ve 147 tebliğden 120’sinin oturumlarda sunulduğu, yaklaşık 200 kişinin katıldığı, harika bir kongre merkezinde gerçekleştiğini görmek gerekiyor. Bu tarz bir kongre merkezinin birçok yerde olmadığını ifade eden onlarca bilim insanının, hayranlıkla dolu övgüleri de üniversitemizin geldiği noktayı gösteriyordu,

Bu tarz sunumlar eşliğinde bilimsel platformda böylesine değerli çalışmaların, hem bu kente hem ülkeye, genel bazda ise uluslararası camiada ki etkilerini küçümsememek gerekiyor. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi etiketiyle yansıtılan bu kongrenin oturum ve tebliğlerinin, kentin hiç olmazsa marka değeri açısından olsa bile ne kadar kıymetli olacağının muhasebesini de, artık siz değerli okuyucular bırakıyorum.

Dijital Okuryazarlık ve Muhasebe Mesleği…

Türkiye’deki Üniversitelerin Misyon-Vizyon İfadelerinden Sürdürülebilirlik Farkındalık Ölçümü…

Kripto Para piyasasında Sürü Davranışının Test Edilmesi…

Sanal Para Birimi Bitcoin Üzerine Bir Değerlendirme…

Yeni Bir Enerji Kaynağı: Enerji Verimliliği…

İslam Hukukuna Göre Şirketlerde Zekat Muhasebesi…

Gibi, yukarıda sayılan onca oturumlarda paylaşılan ve tartışılan konuların günümüz modern yaşamına uyarlanan bilimsel veriler eşliğinde değerlendirip, küreselleşerek küçülen dünyamıza yeni bakış açılarıyla sunmak, üniversitemizin ayrıcalığı oluyordu.

Her şeyden önemlisi lokal bazda bu kenti ilgilendiren bir durum vardı ki, onu da es geçmemem gerekiyordu.

Hemen hemen her ortam da dile getirilen ve marka kent anketleri dahil birçok yerde ortaya konulup tartışılan ve Niğde’nin gelişiminin önünde ki en büyük engel olarak ifade edilen…

Niğde – Bor arasındaki kısır çekişmenin önüne geçilememesi olgusu, bu uluslararası kongrede tarih oluyor ve ortak akıl ve iyi niyetle davranıldığında kazananın Niğde – Bor olacağının somut örneğiyle, dikkatli göz ve akıllara hitap ediyordu.

Çünkü…

Aylardır hazırlığı yapılan çalışmalar nezdinde;

Tabii ki bu ortamı sağlayan; başta Rektör Prof. Dr. Sayın Muhsin Kar ve kongre çalışma gurubu olmak üzere…

Tebliğlerden konaklamaya, nakillerden yeme içmeye kadar onca misafiri, dış ülke ve kentlerden taşıyıp memnun ederek uğurlama iradesini beraber düşünüp, beraber planlayan…

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Haluk Bengü; bu üniversitenin bağrından yetişmiş olup Bor doğumlu iken…

Yine bu kongrenin her aşamasında emek ve alın teri döken ve bu üniversitenin bağrından yetişen Prof. Dr. Sayın Başaran Öztürk de, Niğde doğumlu idi.

Gönüller bir olunca ve ortak bilinç ile hareket edildiğinde, bu kentin neler kazanabileceğinin bir örneğini sergiledikleri için de…

Kendilerine teşekkür etmek…

Hepimize elzem idi…