DOST ACI SÖYLERMİŞ, BENİ DOST KABUL EDİN.
BUNLARI SÖYLEYENLERİ HER ZAMAN BULAMAZSINIZ, BULSANIZDA BEĞENMEZSİNİZ.
(VEBAL ALTINDA OLMAK SORUMLU OLANLARI HİÇ RAHATSIZ ETMİYOR).
İNSANLARIN PEK ÇOĞU DÜNYADA MUTLU OLMAYI, BİR KISMI DA AHİRET YAŞANTISINDA MUTLU OLMAYI DİLER.
İç dünyası huzursuz olan bir insanın mutlu olması mümkün değildir. Bu huzursuzluğun nedenini de bilemezler. İnsanlar, asıl konumları itibarı ile iki kısma ayrılırlar. Bir üçüncüsü yoktur. innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).-“Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).” ( RA'D-27)
Ya dalâlettesiniz veya da hidayette. Herkes kendisinin ne konumda olduğunu bilir, bilir de dışarıya Müslüman(teslim olan) gibi görünmek için süslü bir sürü amel ve laf ile eksik giderir.
Hidayeti doğru yol olarak öğrenmiştir kendisini doğruluktan yana ve ibadetler ile hidayette zanneder. Bu sadece zandır.
Hidayet için Allah şöyle diyor. “kul inne hudâllâhi huvel hudâ- De ki: “Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir.” (bakara-120) “kul innel hudâ hudallâhi- De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır.” (Ali İmran 73) ve sonuç olarak da allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).- Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).(ŞÛRÂ 13)
HİDAYET: ALLAH; İNSANLARDAKİ ALLAH’A AİT RUHU, ALLAH’A ULAŞTIRMAYI DİLEMESİ SONUCUN DA, BU DİLEYEN KİŞİLERİN RUHLARINI, ALLAH’IN KENDİSİNE ULAŞTIRMASIDIR. KİŞİNİN RUHU ALLAH’A ULAŞINCA ERMİŞ OLUR, YANİ DERVİŞ. ALLAH DOSTLARINI HÜSRANA UĞRATMAZ.
ŞİMDİ SORALIM: SİZ HİDAYETTE MİSİNİZ YOKSA DALALETTE Mİ? TERCİHİ SİZ YAPACAKSINIZ. YARININ YAŞANTI GARANTİSİNİ ALLAH KİMSEYE VERMEMİŞTİR.