Rahmetli Aytunç Altındal Kemerhisar’da Tyanalı Apollonis ile ilgili bir konferans vermişti. Bu konferansta örnekler vererek Tyanalı Apollonis’in hayatıyla Hz İsa’nın hayatını karşılaştırmış ve Hristiyanların İsa olarak bildiği kişinin esasında Tyanalı Apollonis olduğunu anlatmıştı. Yazar konuyla ilgili yazdığı "Yoksul Tanrı" isimli kitabında ise İsa'nın hayatı olarak bilinen hayatın Apollonis’in hayatı olduğunu Tyanalı Apollonis'in hayatının çalınmış bir hayat olduğu tezini ön plana sürmüştür. Bilindiği üzere Tyana Niğde’nin şimdiki Kemerhisar beldesinin eski adıdır ve ortaya atılan bu teze göre Hz. İsa Niğdelidir.
Bu konuyla ilgili yazılmış ve tarihi değeri olan 312 farklı kitapta Hristiyan Peygamberi İsa’nın Apollonis' in ta kendisi olduğu ifade edilir. M.S. 135 yılında Roma kaynaklarında Tyana ismi yerine Apollonia ismi kullanılmış, bölge halkı içinse Romalılar değil, Appolonalılar ifadeleri geçmiştir.
Müslüman bilginlerden Razi ve Cabir İbn-i Hayyan 800 tarihinde Apollonius’un hayatı, tılsımları ve muskaları hakkında bir kitap yazarak adını ‘ Kitap-el Hacer’ala-Re-i-Balinius ‘ koymuşlardır. Apollonis’in ismi İslami eserlerde Balinius olarak geçmektedir.
1160’da Gautier d’Arras , Tyanalı Apollonis’in Paganların Peygamberi olduğunu yazmıştır. 1852’de İsviçreli Jacob Bruckhardt, Apollonis’le İsa’nın mucizeleri arasında çarpıcı bir paralellik olduğunu yazmıştır. 1865’te Albert Reville, Apollonius’u, Pagan Mesih olarak ilan etmiştir. 1947’de Dr. Walter Seigmeister, Tyanalı Apollonis' in gerçek ve tarihte yaşamış olan İsa Mesih olduğunu yazmıştır. Ona göre; İsa gerçekte hiçbir zaman var olmamıştı ve ilk kilise liderleri Mesih’i ‘gerçekten’ yaşamış olan Tyanalı Apollonis’in hayatından yaratmışlardı. Alice Winston’ın 1954’te yazdığı kitabının başlığı, Hristiyanlığın Kurucusu: Tyanalı Apollonius’tur.
Konuyla ilgili zamanımıza kadar yazılmış geniş literatürü tarayıp bize sunan Aytunç Altındal; Tyanalı Apollonis’ in yaşamının Hz. İsa’nın hayatına monte edildiğini ve yeni bir İsa meydana getirildiğini örnekleriyle açıklar. Kitapta Hz. İsa’nın gerçek hayatından ziyade uydurulmuş bir hayatının olduğunu Hıristiyan dünyasının gerçek Hz. İsa’yı tanımadıklarını izah eder. Hz İsa'nın ve getirdiği dinin tahrif edildiğini yerine yeni bir din ve peygamber algısının oluşturulduğu tezini kitap boyuncu işler. Hıristiyanlar tarafından oluşturulan İsa figürünün Apollonis miti üzerine bina edildiğini, bir anlamda İsa denerek anlatılan peygamberin aslında aynı dönemde yaşayan Tyanalı Apollonis olduğunu savunur.
Yazara göre Tyanalı Apollonis; Hz İsa ile aynı dönemde yaşamasına rağmen onu hiç görmemiştir. Roma kaynaklarında ve tarihi belgelerde adından sıkça bahsedilir. Kişisel özellikleri ile Hz İsa’nın kişisel özellikleri arasında büyük benzerlikler vardır. Efes kentinde kıtlığa sebep olan cinleri kovmuştur tıpkı İsa’nın kötü bir kadına musallat olan cinleri kovduğu gibi. Efesli zengin bir ailenin ölü kızını diriltmiştir tıpkı İsa’nın Lazarus’u dirilttiği gibi. Roma tarafından yargılandığı esnada idam kararı verilecekle mahkeme salonunda herkesin gözleri önünde birden kaybolmuştur. Bu durum tarihi belgelere ve Roma imparatorluğunun tutanaklarına geçmiştir. Günümüze kalan pek çok yazılı eserde kendisinden bahsedilir.
Peki, Tyanalı Apollonis kimdir. Kısaca bahsedelim.
İlk çağın bu büyük bilgesi İsa ve Havarilerinin çağdaşı, pagan bir Roma vatandaşıdır. Pythagorasçı bir filozoftur. Kemerhisar’da doğmuştur. Pythagoras'ın doktrinlerini benimsemiştir; uzun yolculuklar yapmıştır. Her gittiği yerde, ahlakı düzeltmek ve Pythagoras'ın fikirlerini yaymak için çalışmıştır. Bazen sihirbaz ve şarlatan olarak kabul edilen Apollonis, derin bir ahlak fikrine sahiptir. 1. Yüzyılın en gizemli ve keskin karakterlerinden birisidir. Kültürlü ve zengin bir ailenin çocuğu olan Apollonis iyi bir eğitim almış, ailesinin yönlendirmesiyle 16 yaşında Tarsus’a gitmiş ve Pisagorcu okula kaydolmuştur. Bu okulda sayısal gizeme ve felsefe temeline dayanan yarı dinsel bir eğitim almıştır. Apollonis dünyanın bilinen ilk vejetaryenlerindendir. Apollonis' in vejetaryenliği o kadar ileridir ki hayvan derisinden yapılan ayakkabıları ve giysileri giymemiş, kendisine söğüt dalından ayakkabılar örmüş, keten giysiler giymiştir. Aynı zamanda şifacı, bitki bilimci olduğu için en sağlıklı ve yararlı bitkileri, bunların yetiştirilebilmeleri için bitki köklerinin nasıl aktarılması gerektiğini, tohumlarının ekilmesi ve en doğal haliyle yetiştirilebilmeleri için yapılması gerekenleri aktarmıştır. Döneminde yazılan belgelere ve İmparator Vespasan ve Domitian gibi görgü tanıklarına göre, Apollonis kör bir adamı tedavi etmiş, ölmüş bir kızı tekrar hayata döndürmüş, bir kasabayı kıtlıktan kurtarmış ve kara vebayı sonlandırmıştır.
325 yılında Bizans imparatorluğunun kurucusu olan Konstantin tarafından İznik konsili toplanmıştır. Konstantin'in amacının yayılmakta olan Hristiyanlığa hükmetmek ve otoritesini güçlendirmek olduğunu söylenebilir. Bu konsilde alınan kararlarla Tyanalı Appollonis’e ait olan bütün tapınaklar yıkılmış ondan bahseden eserler toplanıp yakılmıştır, kötü bir kara büyücü olarak adlandırılırmış adını anmak bile yasaklanmıştır. Konsilde alınan kararlar sadece bunlarla kalmamış 2500’den fazla incil yakılıp incil sayısı dörde indirilmiştir. Baba oğul kutsal ruh anlayışı getirilmiş İsa Mesih Tanrı’nın oğludur hatta Tanrı’nın dünya üzerinde ete kemiğe bürünmüş halidir anlayışı o konsilde getirilmiştir. Saul’ün, diğer adıyla Peter’in, Hıristiyanlık anlayışı benimsenip yeni bir din yaratılmıştır.
İznik konsilinden sonra Konstantin’in annesi Helena'nın Kudüs’e ziyarette bulunması ve üç yüz yıl önce çarmıha gerilen İsa’nın gerildiği çarmıhı bulması paganlar tarafından pek çok çeşidi kullanılan haçın bütün Hristiyanlar tarafından kullanılması zorunluluğunun getirilmesine yol açmıştır. Yani bir pagan işareti olan haç bu hikâye ile Hristiyanlığın içine sokulmuştur. İznik Konsülü ile Apollonis ismi tarihten silinmiş, Apollonia ismi yerine Tyana isminin kullanılması kararlaştırılmıştır.
İznik Konsülü’nden sonra Konstantin, onun kitaplarına ve öğretilerine katı bir yasak getirmiş ve adı, Kilise liderleri tarafından istismar edilerek lekelenmiştir. Daha sonra kitapları ve öğretileri gizlice yayılmaya devam etmiş 8.yüzyıldan itibaren birçok Müslüman âlim tarafından referans verilmeye başlanmıştır.
Konuyla ilgili yazılan kaynaklara göre; Hristiyanlığın başlangıcından itibaren Tyanalı Apollonis vardır ve hatta İsa için bir rol model olmuştur. Birçok bilgin için Mesih bizzat Tyanalı Apollonis’in yaşam portresinden fazlası değildir.
Konuyu kısaca özetlersek Tyanalı Apollonis'in yaşamı İsa’ya mal edilirken gerçek Hristiyanlık tahrif edilmiştir. Apollonis' in hayatı çalınmış peygamber olan Hz. İsa aleyhisselam ise unutturulmuştur. Bu durum bize Hak din olan Hristiyanlığın pagan inancına mensup Romalılar tarafından nasıl tahrif edildiğini göstermektedir.
Bizim inancımıza göre Hz. İsa Kur’ân-ı Kerîm’de Îsâ, İbn Meryem ve Mesîh şeklinde zikredilen, kendisine İncil’in verildiği, Hz. Muhammed’i müjdelediği bildirilen, “Allah’tan bir ruh ve kelime” olarak tavsif edilen, ancak kul olduğu vurgulanan peygamberdir. Hıristiyanlık’ta ise Îsâ Mesîh Tanrı’nın oğlu, dolayısıyla tanrı kabul edilmektedir.
Son tahlilde Kemerhisarlı filozof Apollonis fikirleri ve hayatıyla dünya tarihinde önemli bir yer edinmiş tarihi bir figürdür. Ve yaşadığımız şu topraklar ise tarihin inşa edildiği insanlığın kaderinin harmanlandığı ve bütün hesapların kesiştiği bir yer olarak karşımızda durmaktadır.
Kaynakça
Aytunç Altındal-Yoksul Tanrı- Alfa Yayınları- 2005
http://www.kemerhisar.bel.tr/sayfa/48_kemerhisar-tarihi