Yanlış bir hesabın içinde sanrılarla hareket eden bu taife boşluğa kumar oynamaktadır.
Saygın olmadan saygı duyulma isteği ölü bir yatırımdır. Bu tarlayı ekmeden ondan mahsul beklemek kadar saçma bir istektir. Bunlar kuş yerine kuşun gölgesine ok atan avcı misali yanlış bir hesabın içindedirler. Hani o at sidiği birikintisinin üstündeki çöpe konan sineğin işte burası uçsuz bucaksız bir derya bense bu koskoca denizin kaptanıyım demesi misali bu adamlarda kendi âlemlerinde bir kaptan olduklarını iddia ederler.
Hem kibirlenip hem başkalarını küçük görüp daha sonra insanlardan saygı beklemek kişinin zihinsel sorunları olduğunun bir işaretidir. Hem kel hem de fodul dedikleri tipler bu insanlar olsa gerektir. Narsist ve bencil olan bu zatlar dev aynasında kendilerini seyrederken mübalağa sanatının zirvelerini zorlarlar. Dünyanın ve insanlığın var oluşu sanki bunların varlığına bağlıdır. Kendilerin en büyük rakibi yine kendileridir.
Makamını mevkisini ve bunların yaptırımını kullanarak geçici ve göstermelik bir saygıyı elde edenler bu saygınlığın gerçek olmadığını bilmek zorundadırlar. Yapay bir saygı içinde samimiyet barındırmaz. Konjöktör gereği ve menfaat icabı gösterilen saygı bu cinsten saygıdır.
Saygı aslında yeni bir değer inşa etmektir. Kabul etmeyi örnek almayı ve takdir etmeyi içinde barındırır. Hakiki saygının olduğu yerde hakiki sevgide vardır. Sevgisiz saygı yapaydır. Kendine saygısı olmayan kişilerin kimseye saygıları yoktur. Saygı değer insanların en önemli özelliği mütevazı ve samimi olmalarıdır. Kibirli şahsiyetlere duyulan saygı korkunun ve menfaatin eseri olan yapay bir saygıdır.
Eğer insan herkesin kendisine saygı duymasını istiyorsa önce saygı duyulmayı gerektirecek ölçüde saygın olması gerekmektedir. İnsan gerçekten saygı değerse ona karşı saygı kendiliğinden gelir.
Sırtındaki kibir yükünü atmadan herkese burun kıvıran insanların elde edeceği sadece kin ve nefret olacaktır.